Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin, görevinde henüz bir yılını bile doldurmayan çiçeği burnunda başkanı Oğuz Tongsir; kendini bir anda tartışmaların içinde buldu.
Doğrusunu isterseniz; çok sevdiğim ve seçilmesine destek verdiğim başkanın çok ciddi hataları oldu.
Durup dururken, derneğin amblemini değiştirmeye kalkışmasına zaten kanım ısınmamıştı. Yeni amblemde bayrağı kaldırması, kuruluş tarihini silmesi, futboldan başka hiçbir spor branşına çağrışım yapacak sembolun bulunmaması gibi gafletler; beni üzmenin ötesinde sinirlendirdi.
Sonradan eksikleri ve yanlışları tamamlayıp amblemi toparlamış olması da, bozulan moralimi düzeltemedi... Zaten amblem bu haliyle yamalı bohçaya döndü. Yapılan her ilave, aceleyle sokuşturulduğu için iğreti gibi duruyor. Bu amblem bu haliyle, ancak Oğuz Tongsir görevde kaldığı sürece var olur. Kendisi gittiğinde ya da gönderildiğinde yapılacak ilk şey, bu yeni amblemin çöpe atılması olacaktır. Bu rezalete, kimse onay veremez.
***
Amblem değişikliği, Oğuz Tongsir’in dayattığı gibi “Ben yaptım oldu” mantığı ile gerçekleşecek basitlikte değildir. Değişiklik için genel kurulun kararını ve rızasını alması gerekiyordu. Hatta birkaç seçenek sunup, çoğunluğun beğendiği örneği yürürlüğe koymalıydı. “Beğen beğenme budur kardeşim” diye hoyratça dayatmak, büyük hataydı. Antalya’daki TSYD Semineri’nde, durumu eleştiren meslekdaşlarına karşı; “İstediğinizi yazın” diye takındığı umursamaz tavır, onu bu dernekte fazla ayakta tutmaz. İlk seçimde gümler.
***
Oğuz’u severim... Geçmişte uzun yıllar birlikte çalıştık. Bir kaç lisan bilen birikimini, entellektüel derinliğini, temsil yeteneğini, kendine güvenini, profesyonel ilişkilerdeki maharetini, meslekteki ustalığını bilir ve kabul ederim. O ayrı... Ama başkanlıkta büyük işler yapmasını beklediğim Tongsir, bu beklentilerime henüz cevap veremediği gibi, yüzüne gözüne de bulaştırmaya başladı.
Arabasını derneğe satıp, Ankara şubesine verme girişimi de ne demek? Bu hatayı nasıl yaptı anlamadım. Arabasını, piyasanın altında bir fiyata vermiş olması bile; yanlışın vehametini düşürmez. Tam bir fiyasko!
Ayrıca, derneğin her ay çıkardığı derginin neredeyse tüm sayılarında, (Oturup saymadım ama) 30’dan fazla fotoğrafı gözüme batıyor. Bu kadar ben merkezci olması doğru değil.
,