MİT TIR’larının durdurulması hadisesiyle ilgili 4 savcı ve bir Albay tutuklandı. Tutuklanma gerekçeleri, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs.”
MIT TIR’ları üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ni uluslararası terör ile ilişkilendirmek isteyen Paralel Yapı, yargıdaki tasfiye için elde edilen ilmeğin paniği içinde..!
Öyle ki son bir haftadır rotayı “İç savaş” ve “Seçime şaibe” senaryolarına çevirmeye çalışıyor. Poliste yapılan tasfiyenin yargıya sıçradığının farkındalar. Bir şeyden daha endişe ediyorlar! Yakın gelecekte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki unsurlarına da el atılacak. Paralel Yapı o kadar “laf ishali” ki gizlemeye çalıştıklarını kolayca faş gediyorlar.
Bu yapını kalemşorlarından bir tanesi Adana İl Jandarma Alay Komutanı’nın tutuklanması üzerinden “TSK endişeli” demeye getirdiği twitler attı!
Vay!
“Endişe” ifadesini TSK değil, “TSK içindeki Paralel Yapı elemanlarının endişesi” şeklinde okumalıyız! Ergenekon sürecinde onca üst düzey asker gözaltına alınırken, tutuklanırken “Hukuktan kimsenin kaçamayacağını” söyleyen aynı kalemşor, bugün bir Albay üzerinden “TSK’nın rahatsız olduğunu” söylüyor. İşte bu twit bile Paralel Yapı’nın “laf ishali” olduğunun bir kanıtıdır.
O zaman anlıyoruz ki, Emniyet Teşkilatı’ndan büyük ölçüde tasfiye edildiler, yargıdaki ve TSK’daki tasfiye içinse bir ilmek yakalandı.
Bu ilmeğin farkında olan Albay Özkan Çokay’ın avukatı, “Bu olay artık İl Jandarma Komutanı’na geldikten sonra, generallere kadar sıçrayacak” diyerek, doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içindeki kliğe mesaj veriyor! Klik demesek de cunta mı desek acaba!
Genelkurmay Başkanı Özel’in siyasetten uzak durması, TSK’nın modern bir ordu haline getirilmesi için gösterdiği olağanüstü çabayı bir kenara tutarak...
TSK içindeki Paralel Yapı Cuntası’nın en kısa sürede tasfiye edilmesini bekliyoruz..! Zira MİT TIR’larının durdurulması hadisesinde de gördük ki, -ihbarların tümünün askeri unsurlardan yapılması gibi- TSK içerisinde yuvalanmış etkili bir Paralel Yapı var.
Zaten son Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ile Paralel Yapı’nın “tehdit” olarak nitelendirildiğini... Mahkeme kararlarıyla bu yapının Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olarak tanımlandığını gördükten sonra...
Örgüt ile mücadele etmek artık bir devlet meselesidir!
“İçinize sinmese de HDP” diyen eski Maocu
Daha önce oyum HDP’ye diye yazı yazmıştı malum şahıs. Malum gazetenin eski Maocu yazarı Şahin Alpay (ki Albay sıfatı daha çok uyuyor) bu kez diyor ki, “Türkiye’nin eski, eski Türkiye’ye , dönmesinin önlenmesi elbette ki sadece ve sadece Kürtlere bırakılamaz. ... İçine sinmiyorsa da taktik olarak olsun oyunu HDP lehine kullanması şart...”
Aslında diyor ki “Kürtleri ben de sevmem ama ne yapalım Ak Parti’den ve Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak için içimize sinmeyerek de olsa HDP’ye oy verelim!”
Muhafazakar Kürtlerin Maocu Şahin Albay’a verecek cevabını 7 Haziran akşamı göreceğiz.
Soroz ile Paralel Seçime şaibe bulaştıracaklar
Açık toplum maskesi altında ülkeleri dizayn etmeye çalışıyorlar. Soroz’un parasıyla “kadife, turuncu” devrimler yapıyorlar. Bu kez Türkiye’de “fitne” çıkartmaya çalışıyor Soroz’un Açık Toplum Vakfı..!
Neymiş, “Türkiye’de seçimlerin adil olmayacağına inananların oranı yüzde 48”miş.
Soroz’u biliyorsak ki biliyoruz. Açık Toplum Vakfı’nın ne olduğunu biliyorsak ki biliyoruz. Bilim adamı denen o “ekibin” kime hizmet ettiğini biliyorsak ki biliyoruz. O halde bu seçimi “şaibeli hale getirmek için” kol kola girenleri de biliyoruz.
30 Mart Yerel Seçimlerinde Ankara’da kısmen provasını yaptıkları “seçime şaibe bulaştırma” eylemini bu kez 7 Haziran Genel Seçimlerinde uygulayacaklar.
Ey ahali!
Aç gözünü toz yabana gitmesin!