Büyük oyunun farkına varmak için Trump'ın söylemlerini incelemek faydalıdır. Belki biraz aykırı veya suyun aksine giden balık gibi gelecek ama, esasına baktığımızda bir silsile söz konusudur. Bir gerçek var ki, Trump geldiğinden beri, Pentagon'dan Suriye için elle tutulur yeniden güncellenmiş plan istedi. Obama'dan geri kalan değil, yeni ve Trump'ı tatmin eden proje! Sadece süslenmiş lakin esas olarak altı değiştirilmemiş projenin önüne getirildiğinin farkında. Gitgellerinin esas nedeni olarak bunu da analize eklemek faydalı olur. Lakin bunu yaparken büyük resimdeki gerilim noktalarını esas almak önemlidir.
1. İngiltere ile ABD arasında hafiften başlayan siyasi sürtüşme.
2. Trump'ın Taliban ve DEAŞ'la ilgili beyanı.
3. YPG konusunda geri adım görüntüsü.
İngiltere, alana geri dönüş yapmak istiyor. Zamanında tek başına hakim olduğu, sonradan ABD'ye bıraktığı coğrafyada tekrar tek başına güç olmak istiyor. Rusya'yı bu coğrafyada tekrar yıldız olmasına müsaade etmek istemiyor. AB'den ayrılış nedeni de kıta Avrupası ile Rusya arasındaki tekrar yakınlaşma sürecinin ekonomik çıkarlarına ters gelmesidir.
Uzun zamandır Almanya ile Rusya kapışmasını tetiklemesinin arkasındaki neden budur. Zaten dikkat ederseniz sürekli, Rusya ile Almanya'yı, Fransa ile Almanya'yı, Rusya ile Fransa'yı birbirine düşürmüştür, tarih boyunca. Ukrayna krizi ile yeniden alevlendirilen Rusya-Avrupa geriliminin arkasındaki akıl Anglo Sakson aklı olduğunu da bir daha hatırlayalım.
Çin ile İngiltere ilişkilerine dikkatle odaklanmak lazım. Burada Rusya-Çin ilişkileri ne kadar derin gözükse de, İngiltere-Çin hattı, Rusya ile Çin ilişkilerini ileride yaralayacak içerikte.
Amerika bu nedenle, tek renkli siyaset üretmemekte. Suriye konusunda; ne bölgeden çıkma, ne de YPG'ye desteği azaltacak gibi durmadıklarını, başından beri yazmaya gayret etmekteyiz.
Peki neden?
Afganistan’a yeniden odaklanılacak. Savaş ve çatışma merkezinin yeniden Afganistan olacağının sinyalini, Suriye'deki DEAŞ'lıların Afganistan’a geçirildiği yönündeki haberler verdi. Artı olarak PYD'nin tutuklu DEAŞ'lıların salıverileceği hususundaki beyanları da, Trump'ın DEAŞ ve Taliban'la ilgili açıklamasından bağımsız görmemek lazım.
Afganistan hattında çıkarılacak savaş, Çin-Londra hattının aleyhindedir. İşte bu nedenle Londra-Washington arasında, ileride gerilim söz konusudur. Bu nedenle ABD ile Rusya arasında temasların yumuşayacağı mümkündür. Hatta Suriye’de anlaşma noktasına gelmeleri de mümkündür. Bu arada, Türkiye her iki taraf için önemlidir. Türkiye'nin tutumu ve siyasi talepleri, hem karşılık görecek hem de bu krizleri Türkiye iyi yönetir ise karlı çıkma şansı yüksektir.
Çin'in bu karmaşayı bahane ederek, Doğu Türkistanlı kardeşlerimize karşı sürdürdüğü amansız baskı ve zulüm göz ardı edilemez. Bir zamanlar Rusya içerisindeki Müslümanların bir kısmını, devletçe zararlı gördüklerini nasıl ki yol açılarak Suriye’ye yönlendirdi ise şimdi de baskı ve zulümle Doğu Türkistanlı Müslümanların Afganistan’a yönlendirilmesi ihtimali, büyük kıyımın ayak sesleridir. Yarın bu insanlara da tıpkı Orta Doğu'da yapıldığı gibi terörist muamelesi ile varil bombaları uçaktan atılan bombalarla katliam ihtimali çok yüksektir. İslam ve Müslümanlara karşı Çin dahil tüm büyük oyunun parçası olan büyük devletlerin bakış açısının aynı olduğunu göz ardı etmemeliyiz, edemeyiz.