Ahmet TaşgetirenBeyefendi geçen günkü yazısında "Model mi İnsan mı" diye sordu. Yani Başkanlık Sistemi'nin kendi özünde barındırdığı bir kontrolsüzlük müdür Trump meselesi... Veya sistemden değil de Trump'ın kişiliğinden mi kaynaklanıyor bu iticilik... Ve Türkiye'yi ne kadar etkiler bu durum, neticede model tartışması içindeyiz bizler de...
Yeni Anayasa'nın "vatana hıyanet" kulvarında tartışılmasından rahatsızım. Ulaştığım verilere göre anayasaya Hayır, 38/40'larda gidiyormuş. Evet cephesindekiler için 60'lar yeterli olacak mı? AK Parti İstanbul Kadın Kolları Başkanı Av. Şeyma Döğücü, 70/72'leri bulacaklarını tahmin ediyor. AK Parti yereldeki kılcal damarlarını harekete geçirmiş durumda. Lakin halka anlatımda kurulacak dil ve yaklaşım çok önemli. Her iki tarafın da birbirini vatan hainliğinden, vatan satmaktan suçlaması hiç iyi değil. Bizler oturup sakince konuşamayacak mıyız geleceğimiz hakkında. Şeyma Hanım buna azami dikkat ettiklerini söyledi. Sosyal medyadaki trol diliyse tam aksi...
***
Defaatle yazdım ama tekrar ederim ki; her toplumun kendi tarihi gerçekleri ve sosyolojisiyle ilgili ortaya koyduğu bir varoluş/devamlılık hikayesi var. İnsan mutlak anlamda fabrike edilemez. Toplumsal dönüşümler de kısmen kontrol altına alınsa bile, neticede insan tekine dayalı hedeflerdir, standart şekilde aynen tekrar edecek diye bir yazgı dayatması yoktur. Hiçbir ülke diğerinin, hiçbir toplum ötekinin aynısını yaşayamaz. Aynı yasalarla, aynı kodifikasyon süreçleriyle ve fakat farklı insanlar ve farklı yönetimler eliyle, bir yerde adalete çıkarken yollar, diğerinde zifiri zulüm kesilebilir...
Cumhuriyet kurulurken yaşadığımız iktibas hareketi de "iyi niyet" taşıyordu. Medeni Hukuku İsviçre'den, Ceza Hukuku'nu İtalya'dan iktibas ederken, yenilgilerimizden kurtuluşu ve toplumsal dönüşümü sihirli değnek mesabesindeki bu yasal değişimlerde görüyorduk. Kurucu elitin ve Osmanlı'yı mağlup eden güçlerin, zaman kaybına tahammülleri olmadığından, "toplumsal şok"lar aracılığıyla tatbik edildi rejim değişikliği devrimler...
Halbuki bizim Yeni Anayasa başlığı altında etrafından konuştuğumuz hadise, ne bu aceleciliğe ne de rejim değişikliğine yaslanmıyor. Tabi olduğumuz ve yaklaşık 1 asırdır kesintilerle sürdürdüğümüz parlamenter sistemin, tıkandığı alanları açacak ama tam olarak ondan kopuşu da öngörmeyen Türkiye'ye has bir tarz daha çok. 2007'den beri de fiili olarak yaşadığımız bir devinimdi zaten. Üstelik şimdiye kadar fiili olan hadise, yeni anayasa ile birlikte hukuki sorumluluk ve denetim çerçevesine giriyor...
1. Halk iradesi, 2. Serbest Seçim. 3. Parlamento ve 4. Yönetsel Erkler devam ettiği sürece, zaten bir rejim değişikliğinden bahsedilemez.Dolayısıyla CHP'nin oluşturmak istediği "rejim değişikliği" şeklindeki yanlış algı, haksızlıktır. AK Parti de bunu devrim olarak değil de evrim olarak ifade ederse daha isabetli olur.
***
Trump karşıtlığı modelden mi kaynaklanıyor yoksa insandan mı? Cumhuriyetçiler ABD tarihinde ilk kez iktidar olmuyor. Peki bunca tepki bunca öfke nereden çıkıyor.
1. Trump'ın Başkanlık öncesi sarf ettiği saçma sapan ifadeleri... 2.Obama'nın bıraktığı enkaz da cabası. 3.Tüm dünyada pikeye geçen İslamofobi'den ayrı tutamayacağımız da açıktır Trump hadisesini...
Şu parantezi de açmadan geçemeyeceğim. Başkanlık Sistemine laf gelmesin diye Trump'ın devirdiği çamlara göz yummak hiç adil değil...
Cumhuriyetçiler de gelse Demokratlar da, İslam coğrafyaları kan ağlamaya devam ediyor,Müslümanlar aleyhine ırkçılık ve nefret politikaları, sistem ister Başkanlık olsun ister Parlamenter rejim hatta Birleşik Krallık fark etmiyor... Dünyada oluk oluk müslüman kanı akmaya devam ediyor. Hatta İran, İslam Cumhuriyetidir, ne oldu Suriye'de o İslam Cumhuriyetine? Suudi Arabistan, Yemen'de ne yapıyor...
Sistemin adından çok ruhu önemli... İdareciler o hamuru nasıl yoğuruyor, o çamurdan hangi çömleği karıyor, bu önemli.