Gazze'deki ateşkese sevindik sevinmesine lakin Trump'ın Gazze ile ilgili planları akıllara seza. İşin içinden ne çıkacak, işin sonu nereye varacak merak konusu. Trump kafasına koyduğu her şeyi yapıyor algısını yerleştirdi. Herhangi biri söylese gülüp geçeceğiniz şeyleri o söyleyince farklı oluyor. Meksika'yı, Panama'yı bir kenara koyun, Kanada'nın yaşadığı telaş bile Trump'la ilgili "şakası yok" algısının çoktan oluştuğunu gösteriyor. Adamlar Trump'ın vergi cenderesinden korunmak için belki de Kanada'daki eyalet sistemini gevşeterek eyaletler arası vergileri kaldıracak yeni düzenlemelere gidecekler. Daha şimdiden ABD mallarına karşı boykot listeleri yayınlanmaya başlanmış bile. Trump şımarık, semiz, aklı sadece kurnazlığa çalışan zengin bebelerin akranlarına yaşattığı zorbalıkla hareket ediyor ve delidir ne yapsa yeridir algısı oluşturarak herkesi dize getireceğini düşünüyor.
Trump'ın, "kurallara dayalı dünya düzeni" fikrini tamamen tersine çevirecek yeni bir düzenin habercisi oluğu, ilk başkanlık döneminde sinyallerini vermişti. Şimdi ise peş peşe yaptığı hamlelerle bunun fiili zeminini oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nden, İklim Zirvesinden çıkması, Birleşmiş Milletler'e ayrılan fonları kısması, ABD'yi hegemon bir güç yapan aygıtları bir bir yok ettiği şeklinde yorumlamıştı. Liberal küresel düzenin sonu olarak görülen bu hamlelerini, Elon Musk'ın başına getirildiği Hükümet Verimliliği Departmanı marifetiyle USAID'ın hedef alınması izledi ki bu ABD'nin jeopolitik hedefleri için kullandığı bir örgüt. Bu örgüt sayesinde ABD'nin gizli politik operasyonlar düzenlediği, Sivil Toplum Kurumları ve medya organları gibi kamuoyu oluşturma araçlarını fonlayarak beğenmediği iktidarlara karşı muhalefeti desteklediği biliniyor. Tüm dünyadaki trans hareketlerin de yine bu örgüt aracılığıyla desteklendiği söyleniyor
Trump'ın yarattığı ilk etki, tüm dünyada Amerikan karşıtlığındaki artış oldu. Netanyahu Gazze'yi bombalarken sesi çıkmayan Avrupalı liderler bile Trump'ın Gazzelileri sürme planına karşı peş peşe bunun deli saçması olduğuna dair açıklamalar yaptılar. Hatta bu plandan İsrail'in bile memnun olmadığı söyleniyor. Trump'ın dost görüntüsünden İsrail bile tedirgin. Biden'dan da her istediklerini alıyorlardı ve Biden Gazze'de ne yapacaklarına karışmıyordu. İsrail'e göre Trump Gazze'de kendi çıkarı lehine bir plan yapıyor.
Peki bunu yapabilir mi? Yani Trump Gazze'yi aklındaki gibi bir tatil ve eğlence merkezine dönüştürebilir mi? Bunun için Gazzelileri Mısır ve Ürdün'e sürebilir mi?
Belli ki Mısır ve Ürdün'ü korkutarak, tehdit ederek ikna edebileceğini düşünüyor. Oysa bu plan ile yeni ve daha güçlü bölgesel bağları bile tetiklemiş olabilir. Haraca bağladığı Suudi Arabistan da bu plana sıcak bakmıyor. Mısır ve Ürdün çok net şekilde bunun kabul edilemez olduğunu ifade ettiler. Türkiye zaten en başından beri, başkentinin Doğu Kudüs olduğu, bağımsız ve coğrafi bütünlüğü olan bir Filistin devletinin kurulması şartını gündemde tutuyor. Bu şartın yerine gelmediği hiçbir durumun bölge ülkeleri için de kabul edilebilir olmayacağının Trump'a çok açık şekilde anlatılması gerek.
Ama ondan önce Gazze'yi anlatmak lazım Trump'a. Velev ki Ürdün ve Mısır, Trump'ın tehditlerine boyun eğdiler ve Gazzelilerin Sina Çölü'ne ve Ürdün'e sürgün edilmesine razı oldular. Bunu nasıl yapacak Trump? İsrail, 15 ay boyunca bomba yağdırdı bu halkın tepesine. Ama onlar sınırlara yığılmadılar. Topraklarını bırakmak akıllarına gelmedi. Çünkü Filistin direnişi tam da budur. Filistin halkı evlerini, ağaçlarını, sokaklarını, vatanlarını bir hırsızdan koruyorlar. Evlerinden çıktıklarında bir daha geri dönemediler çünkü. Nekbe'de koyunlarına koyup çıktıkları evlerini bir daha görmediler. O anahtarlar hala koyunlarında. Gazze'deki ateşkesten sonra akın akın yıkılmış evlerine koştular. Evlerinin enkazının başında çadır kurdular.
Ölerek direnen bir halktan bahsediyoruz. Ölürüz de Gazze'yi terk etmeyiz diyen bir halk.
Trump nasıl başaracak acaba Gazze'yi boşaltmayı? Netanyahu'nun yapmadığı neyi yapacak? Atom bombası mı atacak?