Salı gecesi National Geographic’in iddialı ve zaman zaman korkutucu belgesel dizisi
Tabu’da alkolizm vardı.
Bazı hayatlara götürdü belgesel bizi. Mesela Danimarkalı bir aileyi izledik. Baba yok, anne eski alkolik, 19 yaşındaki ağabey, 16 yaşındaki kız kardeş ve 14 yaşındaki küçük erkek kardeş alkolizm batağına düşmek üzere.
Anne ‘bari benim yanımda içsinler’ diye her yere onlarla gidiyor, sonra belki vazgeçerler diye sarhoş ve en acınası hallerini kameraya kaydediyor.
Sonuç mu çocuklar kendi halleriyle yine eğleniyorlar ve battıkça batıyorlar.
***
Bir başka vaka Kanada’dan geldi. 27 yaşında bir genç alkolizm batağına saplanınca önce işini sonra çevresini en sonunda da evini kaybetti.
Annesi haftalığı 3500 dolar olan bir kliniğe yolladı oğlunu. Bir ay için gitmişti, 3 ay orada kaldı, çıktı, temiz kalmak için inanılmaz bir mücadele verdi...
Amerika’daki evsizlerin durumundan çok zenginlere kadar alkolizme dair inanılmaz çarpıcı bir belgeseldi...
***
Sadece hayatlar değil dünyanın en önemli üniversitelerinin uzmanlarının açıklamaları, ailelerin ya da yetişkinlerin nerede ne hata yaptıklarını anlatan bilimsel bölümler de eklenmişti çalışmaya. Belli ki çekim süreci oldukça uzun sürmüş, çok para harcanmış bir belgeseldi izlediğimiz...
***
Türkiye’de böyle bir belgeseli özel kanallar yapamaz zira bir bölüm için aylarca beklenmez, bu kadar büyük bütçeler ayrılmaz. Böyle bir belgeseli yapma gücü sadece TRT’de var.
Peki TRT böyle bir belgesel yapsa acaba ne olurdu diye düşündüm bir an... Mecliste kaç soru önergesi verilir, kaç basın toplantısı düzenlenir, meydanlarda bu belgesel acaba ne kadar sakız edilirdi?
National Geographic’deki belgesel serisinin adı Tabu ya, bakarsınız bir gün gelir bizdeki siyasi tabular da o belgesele konu olur..
.