Başbakan Davutoğlu, önceki gece Cnn International’da, Christiane Amanpour’un sorularını yanıtladı. Yayını ortasında yakaladım ama seyrederken bir hayal kurdum.
Mesela İngiltere Başbakanı, Rusya Devlet Başkanı ya da ABD Başkanı acaba günün birinde TRT World yayınına katılıp da soruları yanıtlar mı?
Aşağılık kompleksine sahipseniz, hadi canım der, sonra da üzerinde düşünmezsiniz. Oysa imkansız bir hedef değil bu yazdığım.
***
Bizim memlekette alışkanlıktır, yabancı bir ülkenin devlet ya da hükümet başkanıyla ancak Türkiye ziyaretinden önce röportaj yapılabilir. Rahmetli Birand bu alışkanlığı kıran ilk isim olmuştu.
Rahmetli Özal döneminde Baba Bush’la röportaj yapmak için siyasetin gücünü kullanan gazetecileri gördük.
Hoş, Birand dışında en bildik ekran yüzlerinin çoğu yabancı bir ülke yöneticisiyle röportaj yapabilecek kadar İngilizce de bilmezdi.
***
Günümüzde bu manzara değişti. Birincisi dünya liderleri artık birlikte hareket ettikleri ülkelerin vatandaşlarını da etkileme ihtiyacı duyuyor.
Obama, BBC’ye İngiltere Hükümetini etkilemek için değil İngiliz kamuoyunu etkilemek için çıkıyor mesela. Başka bir açıdan da bakmak mümkün.
Cnn Interntional, Başbakan Davutoğlu’nu Teksas’taki bir kasabada yaşayan bir Amerikan vatandaşı için değil dünya karar vericilerinin seyrettiği kanal olabilmek adına yayına çıkarmak istiyor.
TRT World, haber dili, grafiği,kj’si ve hatta sosyal medya hesaplarında paylaştıklarıyla evrensel kimlikli bir kanal.
Neye ihtiyacı var derseniz, biraz amana biraz daha bilinmeye ihtiyacı var.
***
Televizyonculukta hedef koyabilmek önemlidir. Bir haber kanalının hedefi reyting değil etkinliktir. TRT World işte bu hedefe göre kodlanmış bir kanal, yapısı da o hedefe gitmeye müsait.
Kimilerinin imkansız dediği bazı şeyler zaman içerisinde hayata geçerse sakın şaşırmayın...