Önceki gün medya sitelerine “TRT Haber’de 2. Yavru Muhalefet skandalı” diye bir haber düştü. İddia, bir spikerin MHP’ye yine “yavru muhalefet” dediği şeklindeydi. Linki açtım görüntüyü izledim, sonra akşam, evde, sektörü iyi bilen hane halkına da seyrettirdim, onların da görüşlerini aldım.
Sonuç şu, TRT Haber spikeri, vtr yayına girdikten sonra MHP’ye yavru muhalefet diye hakaret etmiyor sadece bir önceki gaf ile dalga geçiyor. Burada asıl problem sesçinin vtr girdikten sonra mikrofonu kapatmaması.
Çok net söyleyeyim, vtr aralarında bu tarz geyikler olur, biraz rahatlama aracıdır bu lafazanlıklar.Zamanında yönetiminde olduğum kanallardan birine transfer etmek istediğim spikerle vtr aralarında sms ile haberleşirdik.
Çok haber rejisinde bulundum, kimi spikerler vtr girdiğinde bir sonraki haberin kam-spiker metnini okur, kimi takıldığı bir yer olursa kendisiyle dalga geçer, kimi rejiye laf atar, kimi cep telefonuna bakar ve bunlar garip değildir, spikerler de susup bir sonraki haberi bekleyen mumyalar değildir.
Uzatmayayım, ortada bir hata var ve bu sesi kapatmayan arkadaşın hatası, spikerin dalga geçtiğiyse bir siyasi parti değil daha önce yapılmış ve bedeli ödetilmiş bir gaf.
Bir dur Demet...
Demet Akalın yeni anne oldu, normal şartlarda yazmamayı tercih edeceğim bir yazıydı bu ama iş ekranda konuşulunca yapacak bir şey kalmadı.
TV 8 ekranında, Demet Akalın, tam 9 kez silikon yaptırdığı için olan sütünün gelmediğini, bebeğini emzirmek için Tuba Ünsal başta kimi arkadaşlarından teklif geldiğini ama eşinin bunu kabul etmediğini anlattı. Gerek var mı bu kadar detaya?Televizyon programlarının özel diye bir kaygısı olmadığını biliyoruz da aynı durum acaba ekrana çıkanlar için de geçerli mi?
Mantıklı mı?
Bir şehirde kaçakları arayan eli silahlı adamlar önce tren istasyonunu mu denetimlerine alırlar yoksa yakın çevresini mi? Kurt Seyit ve Şura’da mantık kurgusunda zaman zaman sorunlar karşımıza çıkıyor.Sadece bu değil kaçmakta olan biri belayı üzerine çekmek için sokağa çıkmaz hadi çıktı diyelim beladan ailesinin olduğu yere doğru değil başka yöne doğru kaçar.
Hayatın olağan akışı denilen şey var ya, bazen ona çok daha fazla dikkat etmek lazım...