Galatasaray maçın ilk yarısında bu sezon belki de oynadığı en iyi futbolu yansıttı sahaya. Takım topa önde müdahale ediyor, sürekli pres yapıyor, top çalıyor ve gol pozisyonlarına giriyordu. Galatasaray’ın ilk golü Umut Bulut’tan geldi. Gol olmama ihtimali olmasından daha fazlaydı. Ama Umut, Podolski’den seken topa vurdu ve ağlara gönderdi. Galatasaray golden sonra baskılı oyununu sürdürdü. İkinci golü son 4 maçta 4 gol atıp 5 asist yapan Podolski ile buldu Galatasaray. Golden sonra Galatasaray’ın geriye çekileceği, golü korumaya çalışacağını düşünenler yanıldı. Sarı-Kırmızılılar devre sonuna kadar baskılarını sürdürdü.
İkinci yarıyla birlikte gerekli değişiklikleri yaparak sahaya çıkan Akhisar Belediyespor, Galatasaray’ın üzerine gelmeye başladı. Sarı-Kırmızılılar’daki kondisyon eksikliği kendisini ne zaman gösterecek diye beklerken, artık her maçta yaptığı hatalara seyircinin alıştığı Semih, Akhisar’ın ilk golüne kapıyı açtı. Golden sonra eski Galatasaray olsa savunmaya çekilir, artık tarihte kalmış “Çanakkale geçilmez’”i oynamaya başlardı. Ama bu Galatasaray öyle yapmadı. Akhisar’ın üzerine gitmeyi sürdürdü. Ve Yasin Öztekin’in ayağından üçüncü golü buldu. Burada Yasin’e parantez açmak gerek. “Tam bu adamdan bir şey olmaz” dendiği anda sahneye çıkıyor ve müthiş bir gol atıyor. Ama bunun devamı yok. Sonra yine kayıpları oynamayı sürdürüyor.
Akhisar’ın attığı ikinci golü ancak halı sahalarda görürsünüz. Sol kanattan yapılan bir orta ve yanında ne bir stoper ne de bek olan Rodellega rahatça topu filelere takıyor. Semih pozisyon öncesi atılan kornerde gol atmaya gittği için geriye dönemedi ne yazık ki.
Galatasaray ile ilgili söyleyebilecek en olumlu şey, takımın oyundan düşmemesi ve galibiyeti istesi. Ancak bu takım devre arasında transfer değil, transferler yapmak zorunda.