Putin’in ziyareti sonrası geçmişte kaleme aldığım iki yazı gözümün önüne geldi... Başlıkları; “Büyük Trakya kalkınma Projesi” ve “Türkiye yeni bir enerji denklemi tanımlıyor” cümleleriydi... Trakya ile ilgili olarak özellikle kömür rezervini de dikkate alarak bir analiz yapmıştım...
Sevgili dostlar, Türkiye “Hazar ve Kuzey Irak” bölgeleri ile yeni bir ENERJİ DENKLEMİ tanımlarken, Putin’in “Türkiye ile yeni işbirliği” açıklaması, Trakya’da oluşacak YENİ ENERJİ MERKEZİ’ne dikkat çekiyor... Böylece Anadolu’nun Kuzey Kuzey Irak ve Hazar ile bütünleştiği, Trakya’nın ise Rusya coğrafyası ile “entegre” olduğu iki çekirdekli yeni HUB oluşuyor...
Peki ne demiştik bu yazılarda özellikle “Trakya” vurgumuzda?
Bazı cümleleri aynen alalım;
“...İzninizle Batı’dan Doğu’ya , Kuzey’den-Güney’e iki AKS tanımlayalım ve en uç noktadan başlayarak; ‘Büyük Trakya kalkınma Projesi’ diyelim... Bir süre önce Enerji Bakanımız Taner Yıldız’ın bir TV programında söyledikleri hala kulağımda; ‘Ergene havzasında 50 milyar dolar değerinde kömür rezervi olduğunu söylemiştik, yeni bir gelişme oldu ve 3 noktadan başlamak üzere bu kömürün çıkarılması ve buralara 300-400 megavatlık santraller kurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile çalışmalara başlamayı planlıyoruz’... Bu cümle 1960’lardan beri ‘istemezük zihniyeti’ ve ‘yapmazuk’ kafasına teslim olan, teslim edilen ve bir adım ileri gidemeyen Trakya toprakları ve Trakya halkı için çok önemli bir ZİHNİYET DEVRİMİNİN ilk adımı olabilir... Konu bu kadarla da sınırlı değil. ‘2. İstanbul’un Tekirdağ-Çanakkale bölgesine kurulması için çalışmalar sorgulanıyor... Çanakkale Boğazı’nda açılması düşünülebilecek bir kanalla 8 saatte ulaşılan Saros Körfezi’ne 2 saatte deniz yoluyla ulaşılması da mümkün hale gelebilir... Bölgelerin ekonomik gerçeklerini yakından takip eden biri olarak Trakya’nın özellikle Edirne’nin yerel yönetimsel yanlışlıklar sonucu nasıl ‘Osmanlı Başkenti olmaktan’ çıkarılıp, neredeyse yok edildiğini yıllardır izliyorum. Üzüntüm sadece Edirne ile de sınırlı değil. Dünyanın ‘kendini temizleme özelliğine’ sahip olan birkaç körfezinden biri olan Saros Körfezi kıyıları ve bu kıyılara sahip olan ilçe Keşan, diğer ilçeler de farklı değil. Allah her şeyi vermiş, doğa inanılmaz cömert davranmış ama kafa değişmediği için İstanbul’a 2 saat mesafede ortaya ‘yokluk-yapamamazlık’ çıkmış... Bu noktada bütün hemşerilerime sesleniyorum; ‘Trakya Kalkınma Adımı’ çok önemli ve bölgenin kaderini değiştirecek detaylar içeriyor. Biliyorum bazılarımız hemen itiraz edeceğiz ve şöyle diyeceğiz; doğa katledilecek, çevre bozulacak, kömür yerinde kalsın, adım atılmasın... İş o kadar basit değil! Trakya’da 50 milyar dolar yatıyorsa ve Siyasi Otorite bu parayı bölgenin kalkınması için harcamaya karar vermişse, en önemlisi ‘kömür santrallerinde bugün dünya sıfır kirlilik’ noktasını yeni teknolojiler ile yakalamışsa, bölge insanı da bunun gereğini anlamalı ve gerekli adımları atmalı! Hatta bölge insanı YENİ PROJELERİN peşine düşmeli.
Sonuç: Bütün bölge halkına sesleniyorum. Atılan ve atılacak adımların değerini bilip, ‘en noktasında’ yararlanmak üzere harekete geçin. Hatta öyle adımlar atın ki; kuracağınız işbirlikleri ile o santrallere talip olun, yeni projeler geliştirilip açılan imkanlardan sonuna kadar yararlanın. Trakya, özellikle Edirne’den Çanakkale’ye uzanan hat için ‘yeni bir DÜNYA’ tasarlanmasına öncülük edin... LÜTFEN AMA LÜTFEN bırakın “İSTEMEZÜK” kafasını yapabilecekleriniz için ANKARA ile BÜTÜNLEŞİN! Benden söylemesi! Her türlü girişiminiz için destek vermeye hazır olan bir bölge çocuğu olarak her zaman elimden geleni de yapmaya söz veriyorum... Haydi sökün 1940’lardan kalan bu İSTEMEZÜK kafasını ve uzantılarını, DÜNYA SİZİN!..
Önemli not 1: Edirne-İstanbul hızlı tren hatları projesi de hazırlanıyor. Bu hat açıldığında İstanbul’a 2 saatte gidilebilecek. Fransa’da 2 saatlik mesafelerde okuyan öğrenciler günlük gidip akşam geri gelebiliyorlar. Bu hatlar büyük bir nimet ve en önemlisi Osmanlı’nın iki başkentinin birleştiren yeni gerdanlıklar olacak....
Önemli not 2: Dubai’ye rakip olacak kalitede tasarlanacak yeni şehirler, 50 milyar dolarlık rezerv, nükleer enerji, hızlı tren hatları, Kanal İstanbul, yeni bölgeler ve daha birçok adım Avrupa kıtasındaki topraklarımızı ‘gelir ve hayat kalitesi olarak’ Avrupa Birliği’nin kat kat üstüne taşıyabilir... Bölge halkına sesleniyorum; EKONOMİK KADERİNİZİ AKIL İLE PLANLAYARAK ELİNİZE ALMAK İÇİN ADIM ATIN, ORGANİZE OLUN...”
Sevgili dostlarım, yazı aynen bu detayları içeriyordu... Bunun üstüne Yunanistan sınırında oluşacak yeni HUB gerçeğini ve Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra Enerji Bakanımızın yaptığı “Trakya’da yeni bir enerji merkezi kuracağız” açıklamasını ekleyin (Nükleer enerji gerçeğimizi de unutmayın) ve yeniden düşünün; Türkiye bir ENERJİ DEV’i olma yolunda ilerlerken biz nasıl bu denklemde bireysel ve toplumsal olarak katkı verebiliriz?