Trabzonspor taraftarı o kadar kırılmış ki, ne kadar pompa yapılsa da derbide bile stadı doldurmuyor. Trabzonspor maça çok dengeli başladı.
Sahaya yayılışı, ilk toplara müdahalesi doğal olarak üst düzey. Ama gördüğüm şey futbolcuların kafalarında “aman hata yapan ben olmayayım” düşüncesi yerleşmiş. Bu sebepten oynayabileceklerinin yarısını oynayamıyorlar.
Marko Marin ve Erkan Zengin ilk yarı yavaş da olsa ileri top taşıdılar. Cardozo’nun maalesef ağır olması Trabzonspor’u golden etti.
Beşiktaş ilk yarıda net pozisyonlar yakalamasına rağmen savunmanın kötülüğünden Trabzonspor’a da hatırı sayılır pozisyon bıraktılar.
İlk yarı Trabzonspor’un biraz gayretli Beşiktaş’ın da nasılsa golü atarım diye çok agresif olmayan futbolu ile bitti.
Gerçekçi bakarsak, Beşiktaş çok formda bir takım. Ataklarını çok seri yapabiliyor. Oğuzhan ve Atiba topa çok sahip oluyor. Sosa ise oyunu iyi kuruyor. Bu kadar artısı olan bir takım olmasına rağmen Trabzonspor’la uzun süre orta saha mücadelesi yaptı. Pozisyon buldu ama net pozisyonlar da verdi.
Ligin formda takımı Beşiktaş, Trabzonspor’u deplasmanda adeta yürüyerek sahasına sıkıştırdı.
Trabzonspor ileri uçta varlık gösteremedi tamam ama savunma olarak o kadar dengesiz yerleşim yaptılar ki, Beşiktaş’a ilerde gol attırmayı becerdi.
Mario Gomez golü attığında Mustafa Yumlu’nun nerede durduğundan haberi bile yoktu.
Bütün akınlar Erkan Zengin’in tarafından geliyor ama o kaçak oynamaya devam ediyor. Golden sonra Trabszonspor oyundan iyice düştü. Olcay da savunmanın dağılmasından yararlanıp golleri ikiledi. Böylece Beşiktaş maçı kazanıp liderlik koltuğuna kuruldu.
Bence bariz sorun şu: Trabzonspor’un futbolcularının içinde çabuk, çevik ve seri futbolcu yok. Erkan, Cardozo garantili pas, Muhammet deli dolu ve Marin ise yavaş ara pası kullanan futbolcu tipi. Dolayısıyla hızlı hücum yapma şansı sıfır. Hızlı hücumlarla çıkamayan takımın da galibiyet serisi yakalama şansı yok. Transferlerde mutlaka bunların göz önünde tutulması gerekir.