Bence çok özelliği olmayan sıradan bir maç. Şampiyonluk ve küme mücadelesi çok uzakta. Ama maçta öyle bir stres varki inanılır gibi değil. Nedir bu Türk futbolundaki sıkıntı, anlamış değilim! Bu sıkıntı eğer birbirleriyle her platformda mücadele ediyor diye Trabzonspor'a ve Fenerbahçe'ye ise, bu açıkça ortaya koyulmalı ki, iki takımda dostunun düşmanının kim olduğunu anlasın.
İlk yarı sıkı bir mücadele ile geçti. Birirbirinden farkı olmayan iki takım üstünlük kuramadan sadece istemeden meydana gelen çarpışmadan dolayı sakatlanan futbolcuların yarattığı bir gerginliği ilk yarıda yaşadı. Pozisyon vermediler ama dolayısıyla pek pozisyon da bulamadılar. Mücadele ikinci yarıda da aynı güzellikte devam etti. Torku Konyaspor taraftarının takımına olan desteği kıskanılacak derecede güzeldi.
Tabi ki, büyük takımla oynayınca destek ve ilgi daha fazla oluyor. Keşke her maçta bu güzellikler olsa da, takımları şampiyonluğa oynasa. Bu oyunun karşılığında golü atanın maçı bitirme ihtimalinin olacağı ortadayken bunu ev sahibi Torku Konyaspor yaptı. Sonuçta da net ve güzel bir vuruşla öne geçti.
Trabzonspor ilk yarının sonunda Medjani ile iki kez gole yaklaştı. İkinci yarıda ise Deniz Yılmaz'ın kafasının direkten dönmesinden sonra Konyaspor'un baskısı arttı. Trabzon da buna kontralarla cevap verdi. Heyecan doktaydı ama atan ve 3 puanı alan Konya olunca, Bordo-Mavililer dördüncülük yarışında büyük bir yara alarak 6.sıraya düştü. Trabzonspor'un bu sezon deplasman sıkıntısı sürüyor. Deplasmanda sadece iki maç kazanırsan, yarışta da geriye düşüyorsun.
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklersen sonrasının düzgün gelmesi mümkün değildir. Trabzonspor'un bu sezon yaşadığı da budur. Kimsenin arkasından konuşmadığımı beni takip edenler iyi bilir. Yapılacak ilk iş Ersun Yanal ile ilgiyi kesmektir. Benden söylemesi.