FETÖ’cü darbe kalkışmasının yapıldığı cuma akşamı seçim bölgem İstanbul’daydım.
Cumhurbaşkanımızın İstanbul Havalimanı’na indikten sonraki süreç çok önemliydi. F16 uçakları üstümüzden alçakça uçup duruyordu. Bir suikast girişimine orada bizzat tanık oldum. Halkımızın korku duvarını çoktan aştığına tanıklık etmek ise müthiş bir gurur kaynağıydı.
Cumhurbaşkanımızla oturduğumuz salonda muhterem eşleri, çocukları ve torunları da vardı. Aprona 1. Ordu Komutanı ile İstanbul Valimizin indiğini sanmıştık. Çünkü beklenenler onlardı. Ama meğer iki ağır makineli tüfeklerini Cumhurbaşkanımızla oturduğumuz salona doğrultmuş, iki askeri helikopterin içindeki FETÖ’cü Haşhaşi fedailermiş gelenler. Cumhurbaşkanımız o darbe akşamı birkaç kez ölümün eşiğinden döndü. Buna rağmen Cumhurbaşkanımızda zerre kadar bir korku, endişe ve telaş emaresi gözlemlemedik. Müthiş bir inanç ve cesaretle süreci yönetti.
Yaptığı telefon görüşmeleri ardı arkasına kesilmiyordu. Havalimanında Reis’ini karşılamaya gelen yüzbinler polislerimizle beraber darbecileri püskürtmüş ve idareye el koymuşlardı.
***
Milletimizin yiğit ve asil evlatları darbe teşebbüsünü duyar duymaz ayaklandı. Ama asıl büyük ayaklanma Reis’in televizyonlara bağlanıp “Sokaklara, meydanlara çıkın, bu çapulculara karşı direnin!” demesinden sonra gerçekleşti. O andan itibaren halkımız topyekûn meydanlara aktı. Ben de kaldığım Beylikdüzü’nden halkımızla birlikte Reis’in geleceğini bildiğim havalimanına doğru yola koyuldum.
Ne muhteşem bir kalabalıktı! “Ölümüne!” diyerek, “Ya Allah, Bismillah, Allah u Ekber!” sloganlarıyla Reis’lerini karşılamaya giden halkımızın o inancına ve cesaretine tanıklık etmek bile inanın onurların en büyüğüydü.
***
Cumhurbaşkanımızın çağrısından önce de halkımız sokaklara inmişti. Tankların önüne ölümüne yatan, askeri helikopterlerden açılan yaylım ateşine göğsünü siper eden yiğit halkımızın destansı mücadelesine kara çalanlar utansınlar... Şimdi utanmadan Murat Belge gibi Mankurtlar kalkıp, “Darbenin başarısız olduğu anlaşıldı; halk bundan sonra sokağa döküldü!” diyebiliyor. Birileri kalkıp bizim için de “Darbe akamete uğradıktan sonra konuşmaya başladı. O keskin dilini darbeyi duyar duymaz kullansaydın ya!” diyor.
Fakülte arkadaşım can kardeşim Erol Olçak ve 16 yaşındaki oğlu henüz Reis çağrıda bulunmadan önce şehit edildi. Vatan’da Emniyet binasını kuşatan darbeci tanklara karşı Kutbettin Ömeroğlu kardeşimin içinde bulunduğu yiğit insanlar direndiler. Orada emniyet güçlerimizle birlikte darbecilere karşı vuruşurken şehit olan çok sayıda kardeşimiz oldu. Beştepe önünde toplanan halkın üzerine askeri helikopterlerin üstünden alçakça ve namertçe ölüm kustular. Milletvekillerimiz ölüm kusan bombalara rağmen aslanlar gibi meclisin hukukunu savunmaya gittiler.
Bütün bunlar darbenin başarısız olduğu görüldükten sonra değil darbe başladıktan sonra oldu. Şimdi Murat Belge gibi darbesever Mankurtlar kalkıp aziz milletimizin bu destancı direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
***
Şahsıma yönelik itibarsızlaştırma kampanyası yürüten o alçaklara da buradan cevap veriyorum. Darbe bildirisinin TRT 1’de okunduğu saatlerde, Cumhurbaşkanımızın henüz açıklama yapmadığı o anlarda, saat 23:40’da A Haber’e bağlanıp dediklerimi kelimesi kelimesine aktarıyorum işte:
“Paralelci bir darbe girişimiyle karşı karşıya bulunuyoruz. O darbeciler şunu bilsinler ki asla kendilerinden korkmuyoruz. Ölümden yana zerrece korkumuz yok. Onursuzca yaşayacağımıza topyekûn ölürüz. Asla darbeleriyle, ölümle bizi korkutamazlar. Göreceksiniz millet iradesine, Reis’ine, hükümetine sahip çıkacaktır. Bu paralelci darbe kalkışmasına milyonlarla kefenimizi giyerek sokağa çıkmazsak namerdiz. Bizi tutuklayıp götürebileceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. Asla korkmuyoruz. Ölümden, darbecilerden korkmuyoruz. Göreceksiniz bu darbe kalkışmasında bulunanlar hezimete uğrayacaklardır. Halkımız ve güvenlik güçlerimiz gereğini yapacaktır. Milletimiz asla korkmasın. Hükümetleri işbaşındadır. Hep birlikte tankların üstüne çıkalım. Bizi asla yıldıramazlar, korkutamazlar. Topyekûn ölürüz ama asla teslim olmayız.”
***
Pensilvanya’daki İblis’in askerleri kaybetti. Milletimiz kazandı. Aziz milletimiz başta olmak üzere kahraman emniyet güçlerimizi ve TSK mensuplarımızı yürekten kutluyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı gazilerimize şifa diliyorum.