Filistin, 1918 yılından beri işgal altında bir toplum. Katliamlardan, bombalardan, yıkımlardan ve talanlardan geçen bir toplum. Süreç içerisinde "toplama kampı toplumu" haline getirildi. Siyonizm, devlet formuyla yaptı bunu. Bu toplum duvarlarla çevrili, tel örgüleriyle kuşatılmış, silah ve güvenlik kubbeleriyle donatılmış. Güvenliğin en rezalet biçimleri, topluma her gün uygulanıyor. Her an ceza, kan ve ölüm ile burun buruna yaşıyor. Sefalete ve açlığa terk ediliyor. Bir anormal toplum icat ediliyor. Hitlerin toplama kamplarını, bu defa İsrail, Filistin topraklarında inşa ediyor.
Sadece 2023 yılında, 6 bini kadın olmak üzere 10 binin üzerinde insan katledilmiş. Daha bir ay önce El-Halil kentinde, Hz. İbrahim Camii'ne giren bir doktor onlarca kişi öldürdü ve elini kolunu sallayarak çıktı. Psikiyatrik sorunu var diye serbest bırakıldı. Yardıma gelen ambülansalar bombalandı.
Bu toplumdan akla dayalı bir savaş çıkar mı? Hamas'ın saldırılarındaki yöntemleri ve tutumları ileri sürenler bunu düşünüyorlar mı? Öte yandan İsrail, hiçbir kanun ve hak tanımıyor. BM'nin hukukunu hiçe sayıyor. Her çeşit vahşeti sergiliyor. İki taraf arasındaki bu derin eşitsizlik gerçekliğini görmeden konuşanlar, İsrail'i haklı görme tutumuna yöneliyorlar.
Toplama kampına dönüşmüş ve her gün katliamlarla cezaların uygulandığı bir toplumda isyan yükselir. Yüzyıla yakındır Filistin halkı isyan ediyor. Başka seçenekleri yok. Üstelik bütün dünya egemen güçlerini yanında tutan ve hiçbir hukuk tanımayan Siyonist bir devlete karşı isyan ediyor. Bu isyanı ilk defa Osmanlı saflarında, Çanakkale cephesinde asker olarak cihat eden İzzet El-Kasım başlattı. Sonra FKÖ ile sürdü, şimdi de Hamas yürütüyor. Devlet de değiller, düzenli orduları da yok. Ne yapmalarını bekliyorsunuz?
İsrail Siyonizmi, Filistin halkını sürgün ediyor, öldürüyor, şehirlerini yıkıyor. Kurucu ruhundaki çete savaşını en gelişmiş silah ve devlet formuyla yapıyor. Son isyan, İsrail'i dehşete düşürdü. Bütün ejderha imgesini yerle bir etti. Aşılmaz güvenlik kubbelerini çökertti. Şehirlerine baskınlar düzenledi. Askerleri ve subayları esir oldu. Büyük bir isyan!
Filistin halkı zaten hep kaybediyor, katliamlara uğruyor, açlığa mahkum ediliyor. Yaşadıklarından daha fazla yaşayacak hangi kötülük kaldı ki? Bu nedenle her şeyi göze alarak son büyük isyanını ortaya koydu. Tamamen yok olmayı bekleyeceğine, yokluktan var olmak için harekete geçti. Nitekim tarihte de nice var oluşlar, yok oluşlardan yükselmiştir.
Normal bir toplumdan normal savunma refleksleri beklenir. Filistin bu durumda değil. Bundan dolayı refleksleri isyanın bütün akıldışı tutumlarını da yansıtıyor. Elbette çırılçıplak soyarak üzerine numaralar yazan İsrail Siyonizm'i gibi davranması doğru değil. Elbette sivillere karşı barışçıl olmalı. Fakat bazı aşırı ve patolojik tutumlara bakarak Siyonizm'e karşı ortaya koyduğu kıyamı stratejik bulmamak, geleceği düşünmemek ile yorumlamak epeyce saflık. Elbette bazıları da İsrail dili ve sözcülüğü ile yapıyor bunu.
İsrail, Siyonist bir devlettir, siyasal Yahudiliktir. Tamamen kin ve öç üzerine kurulmuş. Kan ve savaş ile doğmuş. Her gün can alıyor, her gün yıkıyor, her gün kutsal mabetlere baskın yapıyor. Hiçbir halk, bu şartlarda normal kalamaz. Özellikle normal kalmaması için de her şey yapılmış. İsyan, duvarlara, tel örgülerine, katliamlara, kutsal mabetlere saygısızlığa, açlık ve sefalete reddiyedir. Hamas'ın yaptığı budur.