Van Persie'ye, hep sevgi ve sempati ile baktım ama; son dönemlerdeki (Önce profesyonelliğe sonra terbiyeye uymayan) hareketleri nedeniyle, kıl olmaya başladım. Adam haddini aşıyor.
Premier Lig'de "En değerli futbolcu" olan birinin, Türkiye Ligi'nde yedek kalması; elbette üzüntü vericidir. Ama profesyonellik, bu üzüntüyü neden yapıp maraza çıkarmakla bağdaşmaz. Hocanın haklı olup olmaması seni ilgilendirmez. Sen, başını eğip karara mutlak uyacaksın. Başka yolu yok.
Van Persie'nin, Beşiktaş maçı öncesinde yedek kulübesindeki futbolculara moral selamı vermek isteyen hocasının yüzüne bakmaması, gönülsüz bir şekilde elini uzatması hoş değildi. Oyuna girmek için kenarda ısınırken, yanlış yerde çalıştığını uyaranlara takındığı küstah tavır; kabul edilemez. Uluslararası şöhrette bir yıldız olmak, ona her türlü kabalığı yapma hakkı vermez. Bu cüreti nereden alıyor?
***
Benzer tepkileri daha önceki bir maçta da yapmıştı. Huysuz davranmayı alışkanlık haline getirdi... Bunlar ona yarar getirmez. Davranışlarında ısrar ederse, taraftar üzerindeki sempatisini de kaybeder. Daha büyük huzursuzluklar yaşar.
Evet, Beşiktaş maçında yedek kalması doğru değildi. Sahaya ilk onbirde çıkması gerekirdi. Çünkü Fernandao, kendisinden beklenenleri vermekte zorlanıyor. İki kötüden ehven-i şer olanı, elbette Van Persie'ydi... Çünkü daha önceki son maçta girer girmez gol atmış ve büyük moral kazanmıştı. Toparlanmaya hem istekli hem hazırdı. Ama Pereira, bu gelişime kayıtsız kaldı.
Doğru mu? Değil!...
Hocasının son dönemlerde takımına hiçbir şey vermeyen Fernando'yu (Ödüllendirir gibi) takımda, kendisini yedekte tutması; teknik adam hatasıdır. Ama Pereira yanlış karar verdi diye, yeniçeri isyanı başlatmak kimin haddine?...
***
Aslında Van Persie, temel karakter olarak pislik mizaçlı bir futbolcu değil. Herkesle uyumlu olacak genlere sahip... Toparlanması fazla zaman almayacaktır. Zaten sorunu uzatırsa, kaybeden o olur.
Toparlan Robin!