Her zamanki gibi maça çoşkulu başlayan taraf Galatasaray. Ama yine her zamanki gibi rakibine kolay gol pozisyonu veren de Galatasaray. Gaziantepspor daha ikinci dakikada 1-0 öne geçecek pozisyonu yakaladı. Galatasaray bu maçtan önceki rakiplerine yaptığı gibi Gaziantepspor’a da nefes aldırmadan baskı kurmak istediği oyun sistemini sahaya yansıttı.
Bu baskı rakibin kendi sahasından çıkmasını engellediği için boş alan bulmakta mümkün olmadı Galatasaray için.
Umut Bulut, Burak ve Amrabat, boş alanda top oynayan maharette futbolcular olduğu için diğer maçlarda olduğu gibi Galatasaray bu maçta da çok zorlandı.
Galatasaray’ın baskısı ilk yarının sonlarına doğru daha da arttı. Ama bu baskı her iki taraftan gelen ortalara Umut ve Burak’ın kafa vurması şeklinde görüldü. Maç boyunca baskılı oynayan Galatasaray’a karşı taktik icabı kendi sahasına çekilip kontra toplarla Galatasaray’ı yoran ve pozisyon bulan Gaziantepspor oldu.
Hikmet Karaman’ın talebeleri bu taktiği gayet iyi uygulayınca Galatasaraylı futbolcular daha fazla efor sarfetmek zorunda kaldılar. 69. dakikada kaleci Muslera biraz geçmiş haftalardaki sakatlığının getirdiği durumla, İbricic’in attığı şutta kontrpiyede kalınca kalesinde golü gördü.
Golden sonra Galatasaray baskıyı yine devam ettirdi. Söylediğim gibi yine sağdan atılan bir ortayı Burak Yılmaz gole çevirince durum berabere oldu.
Sonrasında Galatasaray yine kapalı savunma arasında gol kovalarken, Melo’nun rakibine yaptığı sert hareketten dolayı ikinci yarıdan kırmızıyla atılması Sarı-Kırmızılılar’ın mücadelesine darbe vurdu. Her şeye rağmen futbolcular ağır sahada Melo’nun boşluğunu doldurmak için daha fazla koştu. Ancak iyi kapanan ve akıllı mücadele eden konuk ekip Gaziantepspor, Arena Stadı’ndan istediği sonucu almayı bildi. Burada Hikmet Karaman’a ve sahada he rşeyini ortaya koyan Gaziantepli oyuncuları kutlamak gerek.
Bu sistem Galatasaray’ı her zaman kendi sahasında sıkıntıya sokar. Çok koşan, sporseveri zevke boğan, topa daha çok sahip olan taraf Galatasaray olabilir. Ama neticeyi almakta çok zorlanır. Kısaca bu maç için de Galatasaray’ın genel oyun sistemi için de “Topa hakim olan ama oyuna hakim olamayan bir takım” olarak akıllarda yer alır.