Kemalistlerin en sevmediğim yanı darbecilikleridir.
Halkın seçtiklerini darbelerle devirme, halkın iradesini tanklarla ezme huyları benim için çok iticidir.
Kemalistlerin en sevdiğim yanlarından biri bilim, ilim severlikleridir.
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyen Mustafa Kemal gibi Kemalistler de ilimcidir, bilimcidir.
Onların en sevdiğim bir diğer yanları da sanat severlikleridir.
Sanata olan ilgileri takdir edilecek düzeydedir.
Sanatın her dalıyla ilgilenirler.
Edebiyat severler, sinema severler, opera severler, tiyatro severler.
Ancak 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrasında öğrendik ki, meğer bu ülkede en çok tiyatro sevenler AK Parti iktidarının başındakilermiş!
AK Parti iktidarının başındakiler, son olarak Hollanda’da kadın bakanımızın maruz kaldığı kötü muameleyle de tiyatro severliklerini bir kez daha göstermiş!
Çünkü Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat gibilerden öğrenmiştik ki, 15 Temmuz darbesi bir tiyatroymuş.
Şimdi de Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil gibilerden öğreniyoruz ki, Hollanda’da kadın bakanımıza yapılan kötü muamele de bir tiyatroymuş.
Bu kafalara göre, bu tiyatronun yönetmeni de Tayyip Erdoğan’dır.
Peki Tayyip Erdoğan, örneğin 15 Temmuz darbe tiyatrosunda oynayacaklara rolleri nasıl dağıtmıştır?
Herhalde şöyle dağıtmıştır!
“249 kişiniz şehit rolünde oynayacaksınız. Üzerinize uçaklardan, helikopterlerden, tanklardan hakiki bombalar, kurşunlar yağacak. Canınızdan olacaksınız; ama canınız pahasına bu rolü oynayacaksınız. Zaten ben size oynamayı değil ölmeyi emrediyorum!”
Kendilerine şehit rolü verilen 249 kişi de hiç itirazsız bu rolü kabul etmiştir!
Sonra sıra gazileri oynayacak binlerce kişiye gelmiştir.
Tayyip Erdoğan, gazi rolünü oynayacaklara da herhalde şunları söylemiştir!
“Sizler de bu tiyatroda gazileri oynayacaksınız. Sizlerin de üzerine uçaklardan, helikopterlerden, tanklardan hakiki bombalar, kurşunlar yağacak. Vücudunuz hurdahaş olacak. Kolunuz bacağınız kopacak. Kolunuzdan, bacağınızdan olacaksınız; ama kolunuz bacağınız pahasına bu rolü oynayacaksınız.”
Kendilerine gazi rolü verilen binlerce kişi de hiç itirazsız bu rolü kabul etti, öyle mi?
Peki ya Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta Hollanda’da bir başka tiyatro sahnelediği iddialarına ne demeli?
Tayyip Erdoğan, sahnelediği bu tiyatroda Hollanda Başbakanı’na oynayacağı rolü herhalde şöyle izah etti!
“Sen bu oyunda kötü adamı oynayacaksın. Kadın bakanımızın yolunu kestirip onu arabasından indirtip sınır dışı edeceksin. Bunu protesto edecek oradaki Türklerin üzerine de atlı polislerini, köpeklerini saldırtacaksın. Bir polis köpeği oradaki Türklerden birini öylesine ısırsın ki bu sahne hep akıllarda kalsın.”
Hollanda Başbakanı da Tayyip Erdoğan’a “Başüstüne” deyip kötü adam rolünün hakkını verdi!
Nasıl tiyatro ama?!
Tayyip Erdoğan bu konuda nasıl usta bir yönetmen ama?!
İşin esprisi bir yana, bu kadar hayalcilik fazla.
Tayyip Erdoğan güç kazanmak için bu tür tiyatrolar kurguluyormuş da…
Sonra kurguladığı bu tür tiyatroları sahneye koyuyormuş da…
Bunu yazıp konuşan yazarlardaki bu kadar hayalcilik de fazla.
Hele bu kadar akıl dışılık çok fazla.
Böylesine akıl dışı şeyleri yazıp konuşanların aklı tatile mi çıktı acaba?