Bazen böyle olur, kütüphanemde hep bakıp durduğu halde ilgilenmediğim bir kitaba doğru yollanırım. Diyanet’in yayımladığı ‘Yunus Emre - Divan’ı bana dün öylece ‘işmar’ ediverdi.
Önceleri Burhan Toprak’ın mütevazı baskılı kitaplarından okumuştum Yunus Emre’yi, şiirine anlam katan güzel seslerden dinlemiştim; ancak Diyanet’in Dr. Mustafa Tatlıcı’ya hazırlatıp çok temiz bir baskıyla kitapseverlere armağan ettiği ‘Divan’ beni kendi içimde uzun bir yolculuğa çıkardı.
Titiz bir araştırmayla Yunus’a ait olduğu tespit edilen şiirleri biraraya getiren Divan’da karşıma çıkan şu mısralar sözgelimi:
“Var derd ile yan yürü dermana erişince /Aşk ile kulluk eyle sultana erişince // Sular gibi seyr eyle bir yerde karar etme / Alçaklara ak yürü ummana erişince // Gayet hor u hakir ol başda Halil olasın / İsmail gibi sen de kurbana erişince // Eyyûblayın sabr eyle Yakublayın çok ağla / Yusuf-sıfat sen dahi Ken’an’a erişince // Yunus sen bu gevheri harc eyleme nâdâna / Bu yolda neler çekdin o kâna erişince”
Anlamından gönlüne izler düşenler için yol gösterici mısralar...
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) yeni yayınını ise şimdilerde elimden düşürmüyorum...
Hayli zamandır, DİB’in, Hz. Peygamber’in sözlü mirası (hadis) üzerinde kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü biliyor ve sonucunu heyecanla bekliyordum. Asırlar içerisinden süzülüp gelen inanç sistemimizin temel dayanağını sağlıklı biçimde günümüze taşıyacak bir çabayı gerçekleştirecek kadroların ülkemizde var olduğu kanaatiyle...
Galiba yedi yılı aştı çalışma başlayalı, ama o kadar beklemeye değdiğini şimdi biliyorum. Birbirini bütünleyen iki ürün çıkmış ortaya: İlki, ‘elektronik veri tabanı - Hadis bilgi bankası’... Diğeri de, yedi ciltten oluşan ‘Hadislerle İslâm’ adlı muhteşem eser...
Hz. Peygamber’e ait olduğu rivayetle gelen bütün kayıtlar temel hadis kitaplarından derlenerek veri tabanında toplanmış... 200 binden fazla kayıt... Günümüzün temel ihtiyaçlarına da cevap verebilecek beşbin kadar konu başlığı belirlenip kayıtlar onlarla ilişkilendirilmiş... Ardından kitapta yer alması düşünülen 350 anabaşlık tespit edilmiş...
Sonrası kolay zaten... Anabaşlıklar altına girebilecek rivayetler veri-tabanından kolaylıkla alınarak kitapta değerlendirilmiş...
Konuya yabancı olanlara önemsiz gelebilir, ama İslâm Dünyası için hayati önemde bir çalışma bu; özellikle inançlarımıza bazı kaynaklar kullanılarak kuşkularla saldırıldığı günümüzde... ‘Hadislerle İslâm’ adı uygun görülen yedi ciltlik dev eserde, Hz. Peygamber’in ağzından çıktığına inanılan (‘sahih’) sözler ile mutlaka yaptığı anlaşılan davranışlar zayıf rivayetlerden ayrılarak ve ne anlama geldikleri konunun uzmanlarınca etraflı biçimde açıklanarak sunuluyor...
Çok değerli hadis âlimlerinin katkılarıyla hazırlandıktan sonra, ortaya çıkan metnin birkaç kurulun denetiminden geçirilerek olası hatalardan arındırıldığını da ekleyeyim...
Heyecanlı görünüyorsam, bu, yapılanın değeri ve öneminden kaynaklanıyor.
Ortaya çıkan yedi ciltlik eserin ‘koleksiyon’ değeri olduğunu da eklemeliyim: Bulunabilecek en kaliteli kâğıda, en iyi okutturacak hurufat seçilerek ve olağanüstü titiz bir baskıyla kotarılmış olan ‘Hadislerle İslâm’ın mükemmelliği değerini bilen bir mücellidin katkısıyla tamamlanmış...
Eminim, gelecek talepler doğrultusunda, eserin daha kolay taşınabilecek baskıları da yapılacak ve başka dillere çevirilip yaygınlaşması da sağlanacaktır...
Yapılmalı ve sağlanmalıdır...
DİB tarafından son zamanlarda yayımlanan eserlerin kalitesi, onların hazırlanmasında bilimadamı olarak öncülük rolü olduğu bilinen Prof. Mehmet Görmez’in, inançlı geniş kitleler yanında din ile ilgili alanda zor beğenenleri de gözettiğini gösteriyor... Doğru bir tercih bu.
Milli şâirimiz Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’ının da, Ertuğrul Düzdağ’ın kapsamlı takdimiyle, yine Diyanet tarafından, ‘koleksiyoner’ titizliğiyle yayımlandığını duyurayım.
‘Hadislerle İslâm’ ile Akif’in Safahat’ı ve Yunus’un Divan’ı yanyana... Ne güzel...