Sosyal medyanın hayatımızdaki artan yerinin, ekonomiden siyasete geniş bir yelpazede etkiler oluşturduğu açık. İletişim, bilgi erişimi ve toplumsal hareketler üzerindeki derin etkisiyle sosyal medya, modern dünyada vazgeçilmez bir hale geldi. Özellikle dezenformasyon, veri gizliliği ve ulusal güvenlikle ilgili endişeleri beraberinde getiriyor. Bu durum, sosyal medya düzenlemeleri ve politikaları üzerine küresel çapta yoğun tartışmaları da tetikliyor. Öyle ki, Twitter, Facebook veya YouTube gibi sosyal medya uygulamalarının siyasi gelişmelerde ne kadar etkili olabileceği özellikle Arap Baharı sürecinde görülmüştü.
Geçtiğimiz hafta ABD Temsilciler Meclisi'nin TikTok ile ilgili önemli bir yasa tasarısını büyük çoğunlukla onaylaması, sosyal medya ve ulusal güvenlik konularında yeni bir döneme işaret ediyor. ABD Temsilciler Meclisi'nin, Çin merkezli ByteDance şirketinin TikTok'u 165 gün içinde satma zorunluluğu getiren tasarısı, platformun ABD'deki kullanıcı verilerine yönelik güvenlik endişeleri üzerine geliştirildi.
Tasarı, TikTok'un ABD'de yasaklanmasını önlemek ve Çin mülkiyetinden çıkmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu adım, federal çalışanların TikTok kullanımının yasaklandığı önceki tedbirlerle uyumlu ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın ifadelerine göre, platformun mülkiyeti konusunda bir pozisyon almayı hedefliyor. Ancak, sadece ABD değil, diğer ülkeler de benzer endişelerle sosyal medya platformlarını inceleme altına alıyor. Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerde TikTok'a yönelik yasaklama girişimleri yaşanırken, İngiltere ve Avustralya gibi ülkeler de güvenlik incelemeleri başlatmış durumda. Bu, teknoloji şirketlerinin ulusal yasalara uyumu ve ulusal güvenlik endişeleriyle nasıl başa çıkacağına dair küresel bir tartışmayı tetikliyor.
Çin ve ABD arasındaki rekabet, sosyal medya platformlarındaki varlık ve etkileri ile de kendini gösteriyor. Özellikle TikTok, bu rekabetin önemli bir unsuru haline geldi. TikTok, ABD'de dikkate değer bir kullanıcı tabanına ve etkileşime sahip. Platformun günlük aktif kullanıcı sayısı 50 milyonu bulmakta, bu da onun sosyal medya alanındaki güçlü varlığını gösteriyor. Özellikle Z kuşağı arasında popüler olan TikTok, bu demografik grubun %37,3'ü tarafından ayda en az bir kez kullanılıyor. 2023 yılının ilk dokuz ayı itibarıyla TikTok, 769,9 milyon indirilme ile Facebook'un 416 milyonluk indirme sayısını geride bırakmış durumda.
Amerika'da toplamda 109,54 milyon TikTok kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcılar, platformda ortalama olarak her ay 850 dakika vakit geçiriyor. Bu, TikTok'un sadece geniş bir kitleye ulaşmakla kalmayıp, aynı zamanda kullanıcıların platformda önemli miktarda zaman harcamasını sağlayan çekici içerikler sunduğunu gösteriyor. Kullanıcıların %90'ı uygulamaya günlük olarak erişim sağlıyor, bu da TikTok'un günlük dijital rutinlerin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ortaya koyuyor. Tik Tok, Facebook'tan daha fazla indirilme sayısına ulaşması ve Google'dan daha fazla ziyaret edilmesi, TikTok'un potansiyelinin ve etkisinin arttığını gösteren önemli işaretleri. Bu veriler, TikTok'un Amerika'da nasıl bir fenomen haline geldiğini ve sosyal medya peyzajında nasıl önemli bir yer tuttuğunu açıkça gösteriyor. Kullanıcı sayısı, indirilme oranları ve platformda geçirilen zaman gibi etkenler, TikTok'un sadece gençler arasında değil, geniş bir kullanıcı yelpazesinde nasıl popüler olduğunu ortaya koyuyor.
Bu gelişme, sosyal medya platformlarının ulusal güvenlik ve kullanıcı verilerinin korunması bağlamında nasıl ele alındığını gösteriyor. Aynı zamanda, uluslararası ilişkiler ve teknoloji şirketlerinin ulusal yasalara uyumu gibi daha geniş konulara da ışık tutuyor.