Medyanın kamuoyu yaratma algısı açısından son derece önemli bir örnek yaşanıyor bugünlerde. Konu THY’deki “içki yasağı”...“İçki yasağı kısmını” bilerek tırnak içine aldım zira böyle bir yasak yok aslında.
Ama atılan başlık ve yapılan yorumlarla yaratılan algı bu...
***
Havacılığı fazla bilmez bizim yazar kısmı. Mesela birkaç yıl önce Vatan Gazetesi’nde Ruhat Mengi “THY uçaklarının inişten sonra pistte çok dolaşması nedeniyle THY Yönetimi’ni eleştirmişti. Oysa hangi firma olursa olsun uçakları inişte ve kalkışta yöneten Devlet Hava Meydanları İşletmesi’dir...
***
Gelelim şu içki yasağı meselesine... İç hatlarda business class’ta uygulanan “yasaktan” başlayalım.Kopartılan kıyamet aslında 6 ile 12 koltuk arasında değişen business sınıftaki yolcuları kapsıyor.Anadolu Jet ve bir sürü özel hava yolunda business class olmadığı için zaten buradan kavga çıkarma çabasının ne kadar beyhude olduğu ortada...
Kaldı ki business yolcular ve hatta “elite card” gibi Cip Salonları’na girme hakkı olanlar uçağa binmeden önce dilediklerini, istedikleri kadar tüketebiliyorlar...
***
Dış hat uçuşlarına gelince, kimse birkaç sene öncesine kadar talep olmadığı için dış hatlarda ayran servisi yoktu, sonra konuldu.Demek ki talebe göre çeşitli uygulamalar yapılabiliyor. Bitti mi derseniz bitmedi, bugün dünyanın hiçbir havayolu Suudi Arabistan hava sahası üzerinde içki servisi yapmaz, yapamaz zira yasaktır.
THY bugün dünya üzerinde en fazla noktaya uçan havayolu, 98 ülke ve 200’den fazla şehire sefer düzenleniyor.Eğer THY’ye içkiyi yasaklıyor olsaydı sadece Mısır, Kuveyt, Pakistan, Irak, Somali, Senegal ve Nijer’de uçulan 10 noktada değil tüm uçuşlarda servis kaldırılırdı... Dolayısıyla “yasak” yaftalaması gerçeği yansıtmıyor ve iş giderek ideolojik bir boyuta varıyor.