THY’nın bazı seferlerine konulan içki yasağı ve hosteslerin muhayyel kıyafetleri üstüne -muhayyel diyorum çünkü kıyafetleri hazırlayacak olan modacı hanımefendi henüz belirlenmiş bir kıyafet olmadığını açıkladı- bir tartışma, aldı başını gidiyor.
Bu tartışmalar zaman zaman alevlenir. Babasıyla beraber kırk yıl boyunca gittiği bir restoranda artık içki servisi yapılmadığını görüp bunu yazı konusu yapanlardan tutun da havaalanlarının yol güzergahı boyunca neden meyhane yok diye yazanına kadar neler görmedik!
Yanılmıyorsam bir iki yıl kadar önceydi, bir aydınımız, Esenboğa’dan Çankaya’ya gelinceye kadar içki içilecek yer olmadığını yazmıştı. Esenboğa ve Çankaya Ankara’nın iki uç noktası.
Diyelim ki uzun bir yolculuktan geldiniz ve eve gitmeden önce canınız içki istedi. Madem Türkiye demokratikleşiyor, içkili bir restoran aramak için Çankaya’ya kadar gitmek mecburiyetiniz yok tabi! Şöyle yol güzergahında ve istediğiniz yakınlıkta bir içkili yer bulmanız mümkün olmalı! Yalnız sorun şu ki, bu önemli konuyu gündeme bir yazıyla getiren bu arkadaşın yazısını okuyanların, ona hak vermeleri için doğrusu Ankara’yı hayatlarında hiç görmemiş ve Esenboğa hava limanını hiç kullanmamış olmaları gerekirdi.
Yoğun bir trafik yoksa eğer, Esenboğa-Çankaya güzergahı topu topu yarım saatlik bir yol.
Eğer çevre yolunu tercih etmeyecekseniz tabi. Ederseniz yolda giderken bir mola verip bir tek atayım fikrinden vazgeçmeniz gerekir. Çevre yoluna bitişik imarlı yer yok, dolayısıyla meyhane de yok!
Ama diğer yolu tercih ederseniz içki içebileceğiniz çok sayıda yer bulabilirsiniz.
Esenboğa’dan yola çıkıp kapağı bir meyhaneye atma mesafesi yirmi dakika kadar. Şehre girdiğinizde eskiden ilk, gecekondu bölgesiyle karşılaşırdınız. Buralarda meyhane filan yoktu tabi. Doğru dürüst yol yoktu ki meyhane olsun. Şimdi kentsel dönüşüme uğradı buraları. Gecekondular yıkıldı. Yerine apartmanlar inşa edildi. Burayı geçince Ulus’a varırsınız. Ulus, Ankara’nın hem iş hem eğlence merkezi sayılır. Barlar, gazinolar (pavyonlar) birahaneler sıra sıra dizilidir. Gece ve gündüz, yirmi dört saat hizmet verir. ‘Ne yaşar ne yaşamaz ‘ Yeşil kod adıyla maruf Mahmut Yıldırım, vaktiyle JİTEM’le ihtilafa düştüğü ve kendisine yeni bir devlet örgütü aradığı günlerde bu gazinolarda efkar dağıtır, devletin güçlü elinin bir kez daha omuzlarına değmesini beklerdi!
Sonra bir gün içkiyi fazla kaçırınca, kavga çıkarıp içki içtiği mekanı dağıtıverdi, devlet de Yeşil’i böylece bir kez daha fark etti. Bunalımdan kurtulsun ve ortalarda dolaşmasın diye MİT’e transfer etti.
Neyse bu konu ayrı, mevzuyu dağıtmayalım. Esenboğa-Çankaya güzergahında başka nerede meyhane var ona bakalım.
Ulus’tan sonra beş dakika içinde Kızılay’a varırsınız. Nefis yemekler eşliğinde içki içebileceğiniz çok iyi restoranları vardır Kızılay’ın. Sakarya, az çok İstiklal caddesine benzer. Barlar, birahaneler, türkü barları Sakarya’da bulunur.
Kısacası, Esenboğa’dan Çankaya’ya yapacağınız yarım bilemediniz kırk beş dakikalık yolculukta, mola verip içki içebileceğiniz yer sıkıntısı yok. Buna rağmen yazılar yazılıyordu, Çankaya’ya kadar meyhane yok diye..
İstanbul’da müşteri profili değişmiş, bazı içkili restoranlar doğal olarak içki satışından para kazanamayınca içki servisini kaldırmış, ama bunu da kendisine güven duyan okurlarına adeta gizli bir hükümet kararnamesi olarak sunan yazarlar oldu.
Şimdi THY’ını yerden yere vuruyorlar. O THY ki, artık otobüs fiyatına yolcu taşıyor. Yani yolcuları ‘beyaz Türkler’den ibaret değil. Eskiden yoksulların sadece ölünce ve bazı hallerde tabutları taşınırdı uçakla. Şimdi sadece ölüleri değil, dirileri de biniyor uçağa. Bu ülkenin en büyük yasağı buydu bence. İnsanın ölünceye kadar bir uçağa binemeyecek olması. Bu yasağı kaldıranları, yasakçılıkla suçlamanın tutarlı bir yanı yok.