Cüneyt Çakır’ın Manchester United-Real Madrid maçını yönetmesi, maçta çıkan kırmızı kart ve ardından yaşanan tartışmalar...
Gerek İngiliz gerek İspanyollar bu süreçte tam bir adamlık dersi verdiler... Şimdi filmi başa saralım ve acaba biz olsaydık diye soralım...
***
Manchester United’in ulaşım sponsoru kim, Türk Hava Yolları... THY’nin sponsor olduğu diğer kulüp Barselona’nın elenme ihtimali var.
Bu durumda THY kimin tur atlamasını ister, elbette Manchester United’ın. Türk Hava Yolları, Türk vatandaşı hakem, al sana maçtan önce komplo teorileri kurmak için harika bir ortam. Aslı astarı olmasa bile sırf hakemi baskı altına almak için bulandırmaya son derece müsait bir ortam. Ne İspanyol basını böyle bir yola başvurdu ne de Real Madrid yöneticilerinin aklına böyle şeyler söylemek geldi.
Bir an hayal edin, Galatasaray, Schalke karşısında çeyrek final arıyor, Schalke’nin sponsoru British Airways ve maça da İngiliz bir hakem atanıyor. Adım gibi eminim ki, komplo teorileriyle dolu bir sürü yorumu okur, dinlerdik...
***
Hayali bir başka adıma taşıyalım...
Ulaşım sponsoru Air France olan Fenerbahçe Avrupa Ligi’nde çeyrek final arıyor. Rövanş maçında Fransız hakemin tartışmalı bir kırmızı kartından dolayı Fenerbahçe eleniyor.
Ertesi gün ne olurdu acaba? Çok düşünmeye gerek yok aslında...
Geçmişte bugüne kadar ulaşılmamış başarılar sağlayan bir sponsorluğu başka sebeplerden dolayı bir dakikada iptal edenler Air France’ı tekme tokat kovalarlar hatta ciddi bir tazminat da öderlerdi... İngiltere’de Cüneyt Çakır hakkında çok ağır eleştiriler çıktı ama ucuz bir bulvar gazetesinin dışında kimsenin aklına THY’nin durumu ne olacak diye sorgulamak gelmedi...
***
Başkalarının aklına gelmeyen ya da gelse bile söyleyemediği fikirler bizim aklımıza nasıl geliyor, nasıl seslendiriliyor acaba? Televizyonculuk show business yani gösteri, şov işi olabilir ama bunun sınırları olmalı.Ve o sınır bizim memlekette olduğu gibi atmosfer yüksekliği olmamalı...