Eğer seyretmediyseniz internette bulun mutlaka seyredin. CNBC-e’nin bu sezon en iddialı işi olan The News Room’da geçen hafta inanılmaz bir bölüm vardı.Usame Bin Ladin’in öldürüldüğünün halka duyurulması ve özelikle de haberi duyanların verdiği tepki Amerikan bakış açısını görme açısından son derece önemliydi. 11 Eylül’den sonra kabin içi güvenlik konusunda son derece hassas olunan ülkede, kalkıştan önce bir tartışmayla haberi duyan 2 kaptanın el sıkışması, ya da küçük bir olaydan dolayı şoförü haber merkezine götüren 2 polisin, haberi duyduktan sonra yasaları esnetmesi...Sıcak habercilik açısından Türk medyasına da dersler veren bir bölümdü yayınlanan. Biz de hemen her zaman gözardı edilen double-check kuralının nasıl işlediğine dair mesajlar önemliydi.Tek fark, bizim haber merkezlerinde ‘producer’ denilen ve belirli kuşakların tek karar vericisi konumundaki kişiler henüz tam manasıyla kullanılmıyor...
Benim İçin Üzülme
Mahsun Kırmızıgül’ün imzasını taşıyan Benim İçin Üzülme bu gece Atv’de ekrana geliyor.Doğrusunu isterseniz sonucu merakla bekliyorum. Uzun bir süredir salı akşamlarında Öyle Bir Geçer Zaman Ki egemenliği var. Bu sezon ana karakter eksikleriyle başlayan dizide hikaye bir türlü eski tadı veremedi. Toplu hücum, toplu defans taktiği gibi, karakterler toplu çöküş yaşayıp sonra toplu aşık oluyorlar.Tanıtımlarından sinema dili çok belli olan Benim İçin Üzülme, bakalım bu hükümdarlığına son verebilecek mi?
Tv Em ne yapacak?
Tv Em’de ani bir değişiklikle programlar gitti, yerlerine yenileri geliyor. Kanalın sahibi Mehmet Ali Yılmaz ile el sıkışan Can Tanrıyar işe hızlı başladı.Televole’nin Televole olduğu zamanlardan beri reyting oyununu bilen biridir Tanrıyar. Bu piyasada yeni bir kanal tutturmak kolay değildir, bakalım tecrübe, zor işin altından nasıl kalkacak?