Çok uzun süredir yemekle ilgili bir sıkıntı yaşanmıyor evde. Dolayısıyla benden mutlusu yok! Kerem de yiyor yemeklerini, Elvan da. Ama benim anlatmak istediğim arada yaşanan ‘kriz’ dönemi. Çünkü bir ara Elvan, önüne ne konsa beğenmemeye, “Üfff başka bir şey yok mu?” demeye başlamıştı. Halbuki yeni tatları seviyor, pırasa yemeğini duyunca “Yaşşaassııınn pırasa!” diye bağırıyordu. Kerem’in yüzündeki şaşkın bakışları ise nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum. Çünkü oğlum “Ne yiyeceğinize ben, ne kadar yiyeceğinize siz karar verirsiniz!” sloganını o kadar çok duydu ve içselleştirdi ki kaşığının ucuyla da olsa tadıyor yemeği.
Küçük kız ise pırasa olmasa bile et ve etli yemeklere karşı dirençli bir tavır içine girince çareyi, yapılan yemekleri önce ona tattırmakta buldum. Misal çorba yapıyorum, “Elvaaan, şu yemeğin tadına bir bakar mısın? Tuzu filan eksikse söyle!” diyorum. Odasındaki oyuncakları sağa sola fırlatıp koşarak yanımda bitiyor. Ağzı yana yana, “Çoook güzel olmuş!” diyor. Sonra da başparmağını yukarı kaldırıp “Ok” işareti yapıyor. Sofrada önüne gelen çorbaya da burun kıvırmıyor. Benden mutlusu yok! Fark ettim ki tadına baktığı yemekleri sofrada tatma, hatta bir iki kaşık yeme konusunda bir sorun yaşanmıyor.
ESNESİN Kİ KIRILMASIN
Bu konuyu halletmenin haklı gururunu yaşarken, geçenlerde olanlar oldu. Kardeşim Yasemin, uzun süredir görmediği ‘kuzuları’ sevmek için gelip “Yemekler de benden!” diye mutfağa girince, çocuklarla oyuna daldım. Sofra hazırlanınca bir güzel oturduk, sıra pilava gelince Elvan “Bu olmamış!” deyip başparmağını bu kez aşağı doğru çevirdi. Yasemin de “Kaç verdin pilavdan bana?” deyince, küçük kız duraksamadan “Sıfır nokta sıfır!” demez mi? Sonra belli oldu bu memnuniyetsizliğin nedeni, meğer pişerken tadına bakmak istiyormuş. Mukayese etmek açısından değil ama o yaşın doğal davranışı olup olmadığını kestirebilmek için “Kerem de böyle miydi acaba o yaşlarda? Bir şeyi yapınca hep aynı düzende, aynı şekilde yapılmasını istiyor muydu?” diye düşündüm. Ardı ardına gelen örnekler bana “Evet, o da böyleydi!” dedirtti. Bir rahat nefes aldım. Şimdilerde yeni sloganımız “Bazı şeylerin düzenli olması güzel ama hayatımızda farklılıklar da olabilir.” Biraz esnetmeye çalışıyorum küçük kızı. Esnesin ki kırılmasın hayatın sert esen rüzgarlarında.