Evet, son kırk sene için konuşuyorum, teşviklerin en büyüğünü, en etkinini, en sonuca odaklı olanını, büyümeye en büyük katkı yapanını son on senedir AK Parti verdi.
Ama, bu teşvik, verilebilecek en büyük teşvik, son açıklanan teşvik paketi değil.
Teşviklerin nihai amacı yüksek ve sürdürülebilir büyümedir.
Yüksek ve sürdürülebilir büyümenin de olmaz ise olmazları vardır.
İsterseniz bunları tek tek saymaya çalışalım:
-siyasi istikrar, demokrasi ve hukuk devleti (çok önemli adımlar atıldı),
-bütçe açıklarının sıfırlanması yani denk bütçe ya da en kötü ihtimal milli gelirin yüzde üçünü aşmayacak bir bütçe açığı (gerçekleştirildi),
-kamu borç stoğunun milli gelire oranının yüzde ellilerin altına inmesi (gerçekleştirildi),
-ekonominin en büyük belası enflasyonun ortadan kaldırılması, ya da yüzde beşin altına çekilmesi (önemli mesafe alındı ama henüz hedefe ulaşılmadı),
-hem nominal hem reel faizlerin düşürülmesi (çok önemli mesafe alındı ama henüz hedefe ulaşılmadı),
-hukuk devletindeki iyileşmeye paralel olarak doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının artması (önemli mesafe alındı ama henüz hedefe ulaşılmadı),
-canlı bir iç talep (mevcut),
-ihracat artışı (gelişmeler çok olumlu),
-araştırma-geliştirme harcamalarının milli gelir içindeki payının yükselmesi (?),
-rekabet hukukunun etkin varlığı (önemli mesafe alındı ama henüz hedefe ulaşılmadı),
-dış rekabete açık bir piyasa ekonomisinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi (önemli mesafe alındı ama henüz hedefe ulaşılmadı),
-ekonomik etkinliği bozmayan bir vergi sistemi (?),
-nispi fiyatların çarpıtılmasının engellenmesi (???).
Yukarıda özetlemeye çalıştığım “sürdürülebilir büyümenin” olmaz ise olmazları alanında Türkiye en büyük adımları AK Parti döneminde attı.
Ve Türkiye, ve AK Parti bu doğru teşvik stratejisinin sonuçlarını aldı, 2004 sonrası ekonomi, 2009 küresel kriz etkisi hariç, çok hızlı büyüdü.
Çünkü 2002 sonrası ekonomiye en doğru teşvikler verildi, bütçe açıkları, enflasyon ve faizler düşürüldü.
Geçtiğimiz Perşembe günü açıklanan teşvikler ise, bir iktisatçı için, makbul teşvikler olamaz.
Yatırım ortamını iyileştirmek, makro istikrar, siyasi istikrar dışında her teşvik nispi fiyatları çarpıtırlar.
Nispi fiyatların çarpıtılması kadar da ekonomik büyümeyi orta ve uzun vadede olumsuz etkileyecek başka şey yoktur.
İnternetten çok kısa bir araştırma 1961’den günümüze açılan teşvik paketlerinin serencamını hepimize veriyor.
Bu tür teşviklerin yani nispi fiyatları çarpıtıcı teşviklerin büyümeye etkisi orta ve uzun vadede hep olumsuz olmuştur; en iyi ihtimalle de etkisi olmamıştır.
AK Parti bugüne dek siyasi ve makro istikrar teşvikleriyle ekonomiye büyük hizmet etmiştir.
Önünde hala çok uygun alanlar vardır.
Enflasyonu yüzde ikiye, üçe, nominal ve reel faizleri yüzde beşin altına çekmek, bütçe disiplininden taviz vermemek, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını arttıracak önlemleri almak, ekonomik bürokrasiyi basitleştirmek büyüme amaçlı en etkin, en muhteşem teşvikler olacaklardır.
Başka teşvikler aramak çok anlamlı değildir.
Yerli ve yabancı yatırımcıya verilebilecek en büyük teşvik etkin bir hukuk devletidir, siyasi ve ekonomik istikrardır, nispi fiyatların çarpıtılması değildir.
twitter.com/KarakasEser