Terörle psikolojilerimizi yönetmeye çalışıyorlar. PKK ve ilişkili güçlerin bombalar üzerinden toplumda oluşturmaya çalıştırdıkları psikoloji şöyle: “Hiçbiriniz hiçbir yerde güvende değilsiniz. Her an bir bombamız sizi bulabilir. Bizden korkun. Evinizden çıkmayın. Hükümete ülkeyi yönetemediğini söyleyin. Suriye’den çıkın. Operasyonları durdurun. Güneydoğu da özerk yönetimler kurmamıza izin verin”.
Psikolojilerimizi teröristler değil biz yönetmeliyiz
Teröristlerin kurmaya çalıştığı kurguyu bozmak bizim elimizde. Teröristler canımızı sıkacak ve acıtacak eylemlerde bulunabilseler bile, gündelik hayatı istikrarsız hale getirebilecek güce sahip değiller. Harekete geçirebildikleri bir toplumsal kitle yok. Çatıştırabilecekleri hazır toplumsal gruplar yok. Siyasal bilincimiz yüksek. Toplumun %90’dan fazlası teröre ortak tepki verebiliyor. Devlet mekanizmalarının sorunları
olsa da işliyor. Asker ve polisimiz de zaaf olsa bile operasyon yapabilecek kabiliyete sahip. Yaralarımızı hızla onarabiliyoruz.
Teröristlerin etkili olabileceği tek şey toplumsal psikoloji
Hani kapalı bir yerde yangın veya çökme olduğunda ölümlerin büyük kısmı panik ve izdihamdan olur ya, teröristler de ancak toplumsal kaos ve izdiham çıkarabilirlerse başarılı olabilirler. Aynı anda evden çıkmamak, aynı anda dolara saldırmak, aynı anda farklı kimlikteki kişilere saldırmak gibi yanlışlar olmadıkça terörün başarılı olması mümkün değil. Nihayetinde aramızdan aldıkları canlarımızla canlarımız tükenmez.
Gündelik hayat devam ettikçe terör başarılı olmaz
Terörün oluşturduğu psikoloji gündelik hayatı uzun süreli etkilerse başarılı olur. Terör yapanların isteği gündelik hayatta tedirginliğimizi büyütmek. Gündelik hayatın devam edemeyecek kadar kaos içinde olduğu algısını üretmeye çalışıyorlar. Bu sebeplerle, terörün bizi yönetmesini engellemenin en etkili yolu işimize, ticaretimize, eğitimimize devam etmek.
Türkiye’de iç savaş psikolojisi yok
Türkiye toplumunun %90’nın üzerindeki çok büyük ekseriyeti terör eylemlerine karşıt. Terör bombaları ile münferit ve küçük çaplı kimlik eksenli siyasal çatışmalar çıksa bile bunun yaygınlaşması ve süreklilik kazanmasının toplumsal zemini yok. Türkiye’nin Müslüman, Türk, Kürt ve Alevi kimlikleri bir iç çatışma istemiyor. Suriye ve Irak’ta olanlar siyasal bilincimizi keskin hale getirdi. İç çatışmanın ne sonuçlar doğuracağını tüm toplumsal kesimler biliyor.
Artık devlet içinde yuvalanmış provokasyon yapacak illegal güçler de etkin değil. Ayrıca bu türden grupların oyunlarını bozabilecek devlet mekanizmaları ağır ve aksak olsa da işliyor. Sonuç olarak, terör bombaları psikolojilerimizde bir miktar endişe üretse de iç savaş çıkarabilecek etkide bulunamaz.
Oyunu sofistike oynamak becerisi
Türkiye’yi yönetmek ve siyasal olarak hayatta kalabilmek için sofistike becerilere ihtiyaç var. Ancak düzen kurucu bir perspektif ile ülkeye yönetebilmek mümkün. Düzen kurucu tavır sadece itiraz ve karşıtlık ifadesiyle değil, neyin nasıl yapılacağını gösterebilmek, hatta bizatihi yapmak ile mümkün.
Türkiye’nin yerli ve tarihsel farklı kimlikleri var. Bu kimlik gruplarının tarihsel sorunları var. Etkin ve duyarlı bir kamuoyumuz var. Devlet kapasitemiz yeterince yüksek değil. Dünyanın en çatışmalı bölgesinde yaşıyoruz. Terörle muhatabız. Yakın zamanda bir darbe girişimi atlattık. Avrupa ve Amerikan siyasal elitleri siyasal politikalarımızı kendi çıkarlarına ters buluyorlar. Tüm bunları bir arada düşündüğümüzde siyasal olarak hayatta kalmak için sofistike becerilere ihtiyacımız var.