Bir düşünün ülkenin herhangi bir yerinde bir çatışma yaşanıyor. O çatışmada diyelim ki 2 asker şehit oluyor.
Terör eylemlerini büyütmemek adına haberi “tek cümleyle 2 asker şehit oldu” diye verirsen ne olur biliyor musunuz?
Ben söyleyeyim,o bölgede çocukları askerlik yapan ailelerin içine korku düşer, hepsi evlatlarından haber almaya çalışırlar.
1990’lı yıllarda bu tür hatalar yapıldı Türkiye’de.
Terör ateşinin haber oksijeninden faydalanmasının önüne geçmek için düşünülmüş bir sistemdi ama hayatın olağan akışına da şehitlerin hatıralarına da aykırıydı o çaba.
***
Sonra en kötü dönem geldi, terörü asıl besleyen şehit ve reyting haberciliği dönemi.
Ağlayan bir eş ya da bir annenin,evladın acılı haykırışı, sonra bir dram müziği...
Ardından devrik cümlelerle acıyı katmerli hale getirmek.
Bu tür habercilik çok yapıldı Türkiye’de...
Belki reyting alındı ama fay hatlarını derinleştirdi zaman içerisinde.
RTÜK’ün yayınlara en doğru müdahalelerinden birisi de bu konuda geldi zaten.
***
Olmaması gerekenler sadece bunlar değil.
Mesela çoğunun temeli PKK kaynaklarına dayanan ve fısıltı gazetesi aracılığıyla yayılan şehit sayısı haberleri...
Mesela, sosyal medyada başlayıp konvansiyonel medyaya sıçrayan bomba vesaire ihbarı haberleri...
Sonra haberlerde kullanılan görüntüler.
Mesela kullanılmaz hale gelmiş, içinde askerlerin şehit olduğu bir aracın görüntüsünü kullanmayacaksın.
Ya da medya mensupları çatışma alanına girip kurşunların kovanlarını, şehit askerlerin matara vesaire kişisel eşyalarını ellerine alıp anons çekmeyecekler.
Biliyor musunuz bu son iki örnekteki yayınlar bu ülkede uzun uzadıya yapıldı.
***
Bunlar yapılmaması gerekenlere dair basit örnekler.
Peki ne yapılmalı sorusuna yanıt var mı, elbette var....
Terör haberleri yaparken ne şehide saygısızlık yapacaksın ne de halkın birbirine düşman edecek bir dil kullanacaksın.
Bu iki noktaya dikkat etmeyince terör haberini değil haberin terörünü yapmış olursun....