Geçen hafta İstanbul Taksim'deki terör saldırısı sonrası mâlûm güruh terör örgütü PKK/YPG'i aklama çabasına girdi. Saldırıyı PKK/YPG'nin yapmadığına dair akla ziyan lakırdılar ediyorlar. Neymiş, bombayı koyan Kürt değil Arap'mış! Yahu, hani "Kandil'de doğaya saygı önemli. Dağ taş demiyorlar sigara izmaritlerini yerlere bile atmıyorlar" diye övgüler düzdüğünüz terör üssü Kandil'e gittiğinizde çeşitli ülkelerden terör örgütüne katılmış yoldaşlarınızı görmediniz mi?
Ne yani, diyelim Taksim'deki bombayı terör örgütüne katılmış bir Alman koysaydı "Terör saldırısını PKK/YPG değil Almanya yaptı" mı diyecektiniz?
"Bombayı koyan kadının elinde niye çiçek var, kadın bomba koyduğunu bilmiyor olabilir"den, "Vay efendim İstanbul'da taksiye binmek kolay mı nasıl hemen taksiye binmiş" gibi ahmakça söylemlerle dikkatlerimizi PKK/YPG'den kaydırmaya çalışıyorlar.
Aslında kurtarmak istedikleri terör örgütünün siyasi uzantısı HDP. Daha da esası kendilerini kurtarma derdindeler. Şöyle ki: Kör Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığında ittifak yapanların, ben diyeyim kısır partisi siz deyin altın gününe dönen toplantıları halkta istedikleri heyecanı uyandıramadığı gibi kendi kemik kitlelerinde de umutsuzluğa sebep oluyor. Daha önce yazmıştım, intihar aşamasında olanlar var. Dolayısıyla HDP'ye ve onun türevlerine muhtaç halindeler.
Halkın tepkisinden korktuklarından HDP ile bir arada gözükmemeye, ittifak yapmıyormuş gibi davranmaya çalışıyorlar. Kör Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığında birleşen Türk ırkçısıyla Kürt ırkçısı "Erdoğan gidene kadar birbirimize tahammül etmeliyiz" diyor.
Türkiye içinde bombalar patlatan bir örgütün siyasi uzantısıyla ittifakı halka açıklayamayacakları için mezkûr terör saldırısını PKK/YPG'nin yapmadığına dair senaryolar uyduruyorlar.
"Mâdem Türk ırkçısıyla Kürt ırkçısı Erdoğan gidene kadar ittifak yaptı ve madem HDP PKK/YPG'nin siyasi uzantısı o zaman ittifakı zora sokacak eylemi niye yaptılar" diye sorabilirsiniz. Cevabı basit: Çünkü PKK/YPG terör saldırısının planlamasını yapmadı, planlanan saldırının tetikçiliğini yaptı.
Türkiye'nin taarruz siyasetinden rahatsız olan ABD, silahlandırdığı PKK/YPG üzerinden mesajını verdi. Bu saldırı onlar için bir mecburiyetti. Hâlâ kuyruğu dik tutma çalışıyorlar. Yaptırdıkları bu tür terör saldırısıyla dünyaya "İstediğimiz yerde istediğimiz kişilere istediğimiz işi yaptırırız, kudretimiz yerinde" diyorlar.
Tabiî ki bu mesaj açıktan kamuoyuna değil hedef ülkenin yönetimine veriliyor. Halk olarak bizler "terörist taksiye nasıl bindi, elinde çiçek niye vardı" diye saçma mevzular üzerine tartışırken mesajı alması gereken yönetici mesajı alır ve mesela "Taziyelerini kabul etmiyoruz" der. Çünkü o bombanın niye patlatıldığının mesajını çok iyi biliyordur.
Hâsılı, bombayı koyanın şüphe çekmemek için çiçek almasını konuşmak bizi doğru adrese götürmez. Bu bomba niçin patlatıldı üzerine düşünmeliyiz ki yeni bombalar patlamasın.