Tabloya bakalım:
- Türkiye, terörün gerekçe olarak kullandığı ‘Kürtlere baskı’yı ortadan kaldırdı, demokratikleşme çerçevesinde 12 yıldır süren bir hamle başlattı.
- Türkiye, terörü bitirmeye yönelik yeni bir aşamaya geçti ve adını ‘çözüm süreci’ koyarak ‘yerli’ bir proje başlattı. Devlet-Öcalan-Kandil trafiği ile terör durdu.
- Türkiye çözüm sürecinde ‘yol haritası’nı HDP’ye verdi, devletin atacağı ‘yeni’ demokratik adımların açıklanacağını duyurdu.
- Türkiye, Suriye’de hiçbir grubun kaostan yararlanarak alan kapmasına izin verilmemesini; Esad rejimine karşı tüm Suriye muhalif örgütlerinin ittifak etmesini savundu. Bu kapsamda PYD’nin Rojava ve Kobani’de ‘kendi muhaliflerini de dışlayan’ bir alan hakimiyeti kurmasına karşı çıktı.
- Türkiye, PYD’nin bu tavrına rağmen, -Suriye’deki diğer bölgelere yaptığı gibi- IŞİD saldırısı altındaki Kobani’ye de 60 TIR dolusu insani yardım gönderdi, bölgeden kaçan çoğu Kürt 200 bin kişiyi korumaya aldı.
- Türkiye, Kobani’nin savunmasına destek amacıyla Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi peşmergelerinin silahlarıyla birlikte geçişi için koridor açacağını duyurdu.
- Türkiye, Suriyeli muhalif grupların oluşturduğu ve uluslar arası toplum tarafından tanınan Özgür Suriye Ordusu’nun da Kobani savunmasına destek vereceğini duyurdu.
Peki, bu tabloda;
‘Kobani’ bahanesiyle terörü yeniden hortlatılmaya çalışanları nereye koyacağız?
6-7 Ekim’de şehirleri yakanları, insanları vahşice infaz edenleri?
Polise pusu kuranları, şehit edenleri?
Sivile çıkmış askerlerin karşılarına çıkmaya cesaret edemeden arkalarından vuranları?
Yol kesenleri, adam kaçıranları, fidye isteyenleri?
Yol, fabrika, baraj yapan iş makinalarını yakanları?
Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapan işadamlarından ‘şirketin yüzde 51’ini isteyenleri?
Seçimlerde bir partiye (ismi lazım mı?) oy vermeleri için seçmenleri tehdit edenleri?
Mahallelere polis, jandarma girmesin diye ‘hendek’ kazanları?
Kürt esnafın dükkanını Kürt çocuklarına yaktıran ve yağmalatanları?
Türkiye’nin Kobani’ye yapılan 60 TIR yardımı, Kobani’den kaçan Kürtlere kucak açılmasını görmeyenleri?
Bir günde 50 bin Kobanili Türkiye’ye geçmesini “Türkiye Kobani’ye yardım etmiyor” eylemleriyle örtmeye çalışanları?
Bu eylemcilere yönelik müdahaleyi “Türkiye Kobanili mültecilere gaz sıkıyor” diye yansıtanları?
PYD’nin diğer Kürt grupları dışlayarak alan hakimiyeti kurmasına karşı tüm Kürt grupların birlikte hareket etmesi önerisinin sonucu olarak Peşmerge’ye Kobani’ye geçiş koridoru açma kararını “U dönüşü” diye küçümseyenleri?
Tablonun ‘arka yüzü’ bu...
Türkiye Kürt sorununu çözme ve terörü bitirme adımlarını art arda atıyor, bunu ‘kendi aklıyla’ yapıyor. Bu ‘yerli akıl’ bir yandan Türkiye’deki Kürtleri eşit ve özgür kılıyor, diğer yandan bölge ülkelerindeki Kürtler için de örnek ortaya koyuyor.
Bu örnek, bölgede Kürt nüfusuna sahip ülkeler için ‘iyi örnek’ olmayabilir.
PKK’yı 30 yıldır Türkiye’ye karşı kullanan kimi ‘müttefikler’ için de...
Türkiye’nin Barzani yönetimiyle petrol anlaşmasından rahatsızlığını “bakan uçağını Erbil’e indirmeyerek” gösteren ABD için de...
Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yıldönümündeyiz. Yüz yıl önce Türkiye’nin güney sınırı ‘petrol bölgeleri’ne göre çizildi. Bugün, Türkiye’nin bu bölgeyle yakın işbirliğine gitmesinin, o sınırları çizenleri rahatsız etmesi kaçınılmaz.
Birkaç yıl öncesine kadar Körfez sermayesi Türkiye’ye akıyor, Lübnan Ankara’ya bakıyor, Suriye Türkiye ile sınırları kaldırmaktan sözediyordu.
- Arap dünyasıyla Türkiye’nin arasına Mısır darbesi girdi. Darbeyi kimler destekledi?
- Suriye ile Türkiye’nin arasına Beşar Esad’ın demokratikleşmeden vazgeçerek halkına savaş açması girdi. Esad’ı ‘güvenlikçi’ politikalara kimler itti?
- Bu süreçte yönetimlerinden bağımsız olarak Türkiye’yi kendi yanlarında gören Müslüman halklar üzerinde “Türkiye El Kaide, IŞİD destekçisidir” kampanyasını kimler yürütüyor?
Sonuç olarak;
Türkiye’de Kürt sorununu da terörü de bitirmeye kararlı bir ‘Türkiye aklı’ var.
Ancak terörü hortlatmaya çalışan bir akıl daha var ki bu ‘Kürt aklı’ değil.