Demirtaş ve benzer İzrail beslemesi terör seviciler gayet iyi biliyor ki; Bu ülkede mesele haline getirilmiş haliyle Kürt hareketi sunidir...
Ortadoğu’ya gözünü dikmiş başta işgalci İngiliz/Ziyonist birlikteliği olmak üzere bütün sömürgenlerin ve içeride önceleri jön Türk zihniyetinin katkılarıyla, Cumhuriyet devrinde ise CHP’nin elini değil başını taşın altına koyar bir şirretlikle oluşturdukları fitne ortamında semirtilmiş suni bir meseledir.
Mesele haline gelmiştir, ama kökü yoktur, soysuzdur. Yani boşu boşuna yıllarca kardeş kardeşi vurmuştur. Milyarlarca değerindeki müşterek kaynaklarımız dağlara bayırlara savrularak duman olup uçup gitmiştir.
Dağda ölen terörist de bu ümmetin çocuğudur, onu kovalarken şehit olan kardeşi Mehmet’te...
Bu kardeşlik halini aynel yakin yaşayan ailelerimizin sayısı da yüzlercedir, binlercedir. Aynı ananın karnından çıkmış karındaş kardeşlerden biri terörist namı ile öteki de Mehmetçik şanı ile toprağa düşenin sayısı az değildir...
Bu konunun suniliğini ve yapmacıklığını tarif edecek ne kadar husus varsa hepsi, yazılmıştır, çizilmiştir ve açıkça bilinmektedir.
Ziyon beslemeleri, kötülük kaynağı olan taraflar ve millet çocukları sorunun özünü gayet iyi bilmektedir.
Tayyip Erdoğan ve lideri bulunduğu AK Parti hareketi iktidara gelir gelmez başlattıkları çalışmalarla, suni fakat meseleleştirilmiş meseleyi bir an evvel çözüp, acilen ihtiyaç olan milli birlik ve kardeşliği tesis etmek için geniş çaplı bir faaliyete girişmiştir.
Tohumlama döneminde, hem kasten hem de ihmal suretiyle geri bırakılmış ne varsa, gasp edilmiş ne kadar hak hukuk varsa hemen hepsi halledilmiştir. Hayal dahi edilemeyecek mesafeler kat edilmiştir 10 yıllık Ak Parti iktidarında.
Meseleyi icat eden iç/dış sömürgenlerin suiistimaline fırsat vermeden, o fesat bakışlar altında baldıran zehirleri yudumlanarak zihnen ve fikren rehin alınan bir kısım Kürt halkına, birlikte kurtuluşun tek çaresi olan kardeşlik hatırlatılmıştır...
Ama ne yaparsan yap uslanmayacak, aklını başına almayacak, Kürtçü görünüp de dünyada en fazla Kürt katleden besleme kesim, Zeytindağı işgalcisinin emelleri hesabına azimle ortalığı karıştırmaktan geri durmayacak.
Bu ihanet beslemeleri, sürekli ağızlarında demokrasi, barış, insan hakları, özgürlük, diyalog, gibi içi boşaltılarak zehir zerk ettikleri kavramlarla yanaşıp sürekli sahtekârlık yaptılar. Yumuşak görüntü vermek için memleketin horolop şorolop takımıyla, Nişantaşı beyazlarıyla ve hiçbir sorumluluk duygusu taşımayan solaklarla da kol kola girdiler. Günahlarına fetva verecek müftüler ayarttılar. Marksist’liklerini, kitapsızlıklarını gölgeleyecek başörtülü İslamcılar, sözde İslami hassasiyetli tipleri seçtiler, kullandılar..!
Terörist severliği gizlensin, halktanmış gibi gözüksün için eline verilen bağlamayla senaryo gereği, imam hatip çıkması Nişantaşı yosması TV’cilerle verilen şirin pozlarla kandırdılar...
Doğuda ise her türlü şeytanlığı içinde barındıran tehdit unsurlarıyla korkuttukları milleti etkilediler.
Meclise girdiler, bitti mi, hayır..! Yılan nereye girerse girsin, fıtratı gereğini yapacak..!
Eteklik giyip kalleşçe insan öldürenlere arkasını dayamış homoseksüelci zihniyet gereğini yerine getirmekten hiçbir zaman geri durmadı. Çözüm süreci denen kardeşlik sürecini provoke ettiler.
İzrail beslemesi homoseksüelci Selo bir kışkırtma ile tam 50 can’ın katledilmesine vesile olsa da kendime bir çeki düzen vereyim, biraz olsun insan gibi gözükeyim demedi.
Utanmadan sıkılmadan, o meşinleşmiş suratlarıyla kalkıp, millet hesabına, kardeşlik hesabına gayret gösteren Reisicumhura yalan dolanlarla hayâsızca saldırıp, onursuzca döktükleri şerefli kanların üzerini örtmek istediler...
Gelinen son nokta itibari ile millete böylesine acı bir süreç daha yaşattılar. Yalancının mumu yatsıya kadar yandı, ve söndü... Artık siyasetçi falan değil, sözüyle özüyle tam terörcüler, dolayısıyla da terörist muamelesi görecekler...