İnsan bekliyor ki, böyle bir günde hep beraber teröre karşı tek ses olalım. PKK’yı kınayalım, şehitlerimizi analım. Onların ruhuna hep beraber bir Fatiha okuyalım. Ama nerede! Hala içinde beslediği kinle devlete, millete meydan okuyup terör örgütünün yanında saf tutanlar var. Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içenler ideolojik sebepler ve içlerindeki nefretle Türkiye Cumhuriyeti’ne saldırıyorlar.
Dün tarihi bir gündü. Teröre karşı tek ses olduk. Yurtiçi ve yurtdışında bu ülkeye gönül veren milyonlar seslerini yükselttiler. Dünkü birlik ve beraberlik görüntüsü bütün terör örgütlerine birer mesajdı. Türkiye’nin dört düşmanı var. PKK, Fethullahçı terör örgütü (FETÖ), DAEŞ ve eski Türkiye kalıntıları. Bu dört yapı şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını hedef almış durumda.
Kimileri dağda, kimileri devlet içinde, kimileri sınır dışında, kimileri de medyada açıkça terörü destekliyorlar. Bunların hepsine şahidiz. Bütün millet olanı biteni çıplak gözlerle görüyor. Teröre destek verenlerin ne hallere geldiklerini hep birlikte görüyoruz.
PKK’ya apaçık destek veren birinin kariyeri, mesleği ve toplumsal statüsü ne olursa olsun bitmek zorundadır. FETÖ’cüler tarihin çöplüğüne gömülecektir. DAEŞ ve eski Türkiye kalıntıları da sıfırlanacaktır. Kimsenin bundan şüphesi olmasın.
Dün bütün kanallar ve gazeteler teröre kaşı tek ses mitingini uzun uzun konu edindiler. Aydın Doğan ve FETÖ medyası hariç. CNN Türk bir ara Küba’yla ilgili haberleri veriyordu. Sonra Aydın Doğan talimat verince 17:20 dolaylarında mitingi yayınlamaya başladılar. Tabii korkudan. Çünkü Aydın Doğan ve adamları şu an PKK’ya destek vermekten soruşturma geçiriyorlar. CNN Türk kanalı Kandil bülteni gibi yayın yapıyor. Hürriyet, radikal.com.tr açık açık terörün PR’ını yapıyor.
Ahmet Hakan, Nevşin Mengü, Ezgi Başaran, Mirgün Cabas ve Şirin Payzın’ın yazıp söylediklerinin PKK’lıların söylediklerinden zerre farkı yok. Bunu tüm Türkiye biliyor, devlet biliyor. Bugüne kadar PKK ile alakalı olarak ağzını hiç açmayan ama Memduh Boydak’la ilgili bir soruşturmada sesini yükselten TÜSİAD’dan tık yok.
Her ülkenin bir namusu, edebi vardır. Bu devleti idare edenlerin birincil görevi vatandaşlarını teröre karşı korumak, onların güvenliğini sağlamaktır. Teröre açık yardım eden medya ve sermaye gruplarına bunun hesabı hukuk içinde sorulmalıdır. Yoksa vatandaşlar şunu sormakta haklıdır: Eğer medya ve sermeye terörü apaçık koruyor ve kolluyorsa, devlet ne için var? Bu ülke üç beş tane müptezelin elinde oyuncak değildir.
Yularını dışarısının tuttuğu bu gruplar yaptıklarının bedelini er ya da geç ödeyecekler. Bundan hiç şüphem yok. Eski Türkiye’de değiliz. Bu süreçler bittiğinde kimlerin tasfiye edildiğini hep beraber göreceğiz.
17-25 Aralık’tan bu yana tarihin çöplüğüne çok yazar çizer gitti. Kimse onlara bir şey yapmadı. Teröristleri ve devlete savaş açan FETÖ’cülerin yanında saf tuttukları için işleri bitti. Gene öyle olacak. Şu an kimsenin adını hatırlamadığı, kıyıda köşedeki sitelerde yazan meczuplar var. Acınacak haldeler. Ne söylediklerinin ne yazdıklarının bir hükmü var. Halk nezdinde itibarları sıfır. Halbuki kendilerini ne kadar önemli görüyorlardı. Vazgeçilmez sanıyorlardı. Kimse bu insanların şu an ne yaptıklarını bile merak etmiyor.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Aydın Doğan medyası ve teröre destek veren herkesi mercek altına aldı. Bu soruşturmayı yürüten savcıları yürekten kutluyorum. PKK’ya, FETÖ’ye DHKP-C’ye, DAEŞ’e yardım edenlere hukuk içinde neler olacağını göreceğiz.
Kimse merak etmesin. Yıllardır bu ülkenin ekmeğini yiyip her istediklerini alanlar, kafalarına göre bakan atayanlar, devlet bankalarını soyanlar, kanun çıkartabilenler... Deniz bitti. Sizin dönemiz yerine artık milletin iktidarı var. Yaptıklarınız yanınıza kar kalmayacak.
Vatandaşlarımız bana soruyor, teröre destekleyenlere hesap sorulmayacak mı diye... Biraz sabredelim... Yavaş yavaş hepsi bitiyor, bitecek. Davalar peş peşe geliyor, gelecek. Bakalım onları Almanya mı, Avrupa mı, New York Times mı, BBC mi kurtaracak?