Türkiye'nin dört tarafı istikrarsızlıkla sarılmışken, Türkiye bir istikrar adası olarak duruyor.
Kuzeyde Ukrayna, güneyde Suriye, doğuda Güney Kafkasya, batıda ise Balkanlar'da sular durulmuyor. Bütün bu hareketlenmelerde gün geçmiyor ki yeni bir terör örgütü ortaya çıkmasın. Bu kez mecra Ermenistan. Adı ise çok çarpıcı VoMa nam-ı diğer 'Art of Survival', Hayatta Kalma Sanatı; Sun Tzu'nun 'Savaş Sanatı'ndan ilham alınmış olmalı. Söylemleri arasında yer alan "Azerbaycan'la alışılmadık bir mücadeleye hazırlanıyoruz" gibi vizyona girmek üzere olan film afişlerini andıran ifade ise bir 'model'e ait. Yanlış duymadınız; terör örgütüne katılacağını, gayri meşru şekilde şiddet kullanacağını ilan edecek kadar izan yoksunluğunun olduğu bu dönemde devletlerin açıktan 'eğitim' vermeleri ve 'stratejik ortak' denilecek kadar aleni şekilde işbirliğinin olduğu düşünülecek olursa çok da şaşırmamak gerekiyor olmalı.
Terör örgütlerinin 'vekil aktörler' olarak farklı coğrafyalarda rol aldıkları dikkate alınacak olursa akla bu acaba kim/lerin emanetçisi sorusu geliyor. Zamanlama olarak da Zengezur Koridoru konusunda sonuca varmaya bu kadar yaklaşılmış olması 'zamanlama manidar' sözünü bir kez daha söyletiyor.
Batı ülkelerinin bu coğrafyaya bir güç konuşlandırma haberlerinin çıkması sonrasında Rusya'nın müdahil olarak bu süreci engellemiş olması anlaşılan o ki 'emanetçi' aktörlere rol çıkmasına yol açmış. Gözden kaçan unsur ise 'hedef'lenen ülkenin bunlarla mücadelede kaydettiği başarılı mücadele.
Türk dünyasını birleştirecek bu koridorun açılması Türkiye'yi, Türk dünyasını muazzam güçlendirecek nitelikte olduğu için düşmanı da çok olması olağan. Olağandışı olan ise 'sonuca giden her yol mübahtır' söylemini hatırlatırcasına kullanılan 'eski, gayrimeşru, başarısız' aparatlar. Hem de 'eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı' sözündeki gibi tarih sahnesine gömülen ASALA'nın isminin cilalanmasıyla tekrar önümüze sürülmesi. Bu noktada hafızalarda kalmayan ise terörizmin eninde sonunda kendini besleyip büyütenleri vurması, ASALA örneğinde olduğu gibi.
VoMa da işi öyle bir noktaya getirdi ki çocukları dahi kullanıyor ve aynı diğer konularda olduğu gibi bunu da ilan etmekten geri durmuyor. Terörizme her tür desteğin bir yaptırıma tabi olmaması, önü alınmaz aymazlıkların boyutunun nereye varacağını düşündürtürken bölgede refah isteyen ülkelerle kaos isteyen ülkeleri ayırmada iyi bir turnusol kağıdı işlevi de görüyor.
Güneyde oluşturulmaya çalışılan 'terör koridoru' benzerinin bu coğrafyalarda oluşturulmaya çalışılmasına karşılık 'refah koridoru' oluşturma çabası karşı karşıya geliyor. Bölge ülkelerinin işbirliğine bu kadar yakın olduğu bu zamanda bu gelişmeler de birlik olmanın ne kadar hayati olduğunu gösteriyor. Bu irade var mı diye sorulacak olursa olan iradeyi baltalamaya çalışanın çok olması düşündürücü. Ancak unutulmamalı ki refah her zaman kaosa tercih edilmiştir; yeter ki 'bir'lik olma direnci kırılmasın.