Anayasa Mahkemesi geçen hafta HDP’li ve bazı CHP’li milletvekillerinin “dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili başvurusunu reddetti.
Özellikle bölücü teröre aleni destek veren HDP’li milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması çok önemli. Çünkü terörle mücadele, topyekûn bir mücadele. HDP, bu mücadelenin sekteye uğratılması, zayıflatılması için sadece içeride değil, uluslararası alanda da çaba harcıyor. HDP, Türkiye’nin bir partisi gibi değil, terör örgütünün Meclis’teki bir uzvu, parçası gibi davranıyor. HDP yöneticileri Türkiye’yi Washington’a, Brüksel’e, Moskova’ya şikâyete gidiyor ve onlardan Türkiye’nin bölünmesi için yardım talep ediyorlar. HDP’nin, Kandil’in, İmralı’daki Öcalan’ın ve Avrupa’dakilerin hedefi aynı: “Özyönetim”in ardından “Türkiye’nin Güneydoğusunu da içine alan “Büyük Kürdistan”ın kurulması. Suriye’de ABD’nin ve Rusya’nın verdiği destek, Avrupa Birliği’nin himayesi onları cesaretlendirdi. Bugüne kadar görülmemiş yoğunlukta ve şehir savaşı taktikleriyle Cizre, Silopi, Diyarbakır Sur, Dargeçit, Lice, Nusaybin, Yüksekova, Bitlis ve Şırnak’ta tam bir isyan hareketi başlatıldı. Ve askerimiz, polisimiz, korucularımız bu isyana karşı yürütülen operasyonlarda 500 civarında şehit verdi.
TSK’nın geçen ay yaptığı açıklamaya göre 22 Temmuz 2015’ten beri 6 bin 623 PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi. Bunlardan 4 bin 571’inin öldürüldüğü, 695’inin yaralandığı, 716’sının yakalandığı ve 641’inin ise teslim olduğu belirtildi.
Bu tablo karşısında TBMM, HDP’nin teröre verdiği desteği, ihanete varan tutumunu seyredemezdi. Yargı da seyredemez. Son olarak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Almanya Federal Meclisi’nin “soykırım” kararı için “100 yıl gecikmiş bir karar. Bugün de Kürtlere katliam yapılıyor. Almanya bununla ilgi de 100 yıl sonra mı karar alacak” dedi. “Katliam” dediği, bize yüzlerce şehit verdiren bölücü terör elemanlarının kahramanca yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilmesi...
Kimileri hala bize “siyasi çözüm için HDP’nin önemi” masalını anlatıyor. HDP zihniyeti ile siyasi bir zeminde buluşulabilir mi? Artık siyasi çözüm değil, Meclis çatısı altında Türkiye’nin demokratikleşmesi ve sivil bir anayasa temelinde bütün meselelerimizin çözümünü bulma tercihi var.
Dokunulmazlıkların kaldırılması konusu, önümüzdeki dönemde siyasetin katmanlarını da sarsacak. Bunun ilk işareti geçen hafta pek dikkat çekmeyen CHP-HDP atışması oldu. Demirtaş, Cumhuriyet’e verdiği röportajda, Kılıçdaroğlu’nun Genelkurmay tarafından ikaz edildiği için dokunulmazlık oylamasında evet açıklaması yaptığını söyledi. Demirtaş’a göre “Asker kökenli bir CHP milletvekili karargâha çağrılmış, kendisine brifing verilmiş ve Kılıçdaroğlu’na iletmesi istenmiş...”
CHP’nin buna tepkisi sert oldu. Öyle ki CHP’den HDP hakkında bugüne kadar hiç göremediğimiz netlikte bir cevap geldi. (Buna vesile olduğu için Demirtaş’a teşekkür etmeliyiz!)
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“CHP hiçbir vesayet altında değildir. Ama keşke Demirtaş ve partisi için de aynı şeyi söyleyebilmiş olsaydık. Adalardan, dağlardan talimat alan, İmralı ile Kandil arasında gidip gelen habercilerin ulaştırdığı son kararlara bire bir uyan HDP, Türkiye’yi hendekle tank arasına sıkıştırmıştır. HDP, Türkiye’yi getirdiği noktadan bir çıkış arayacaksa eğer, bunu demokrasiyi, barışı savunarak, eline silah alan herkesle arasına mesafe koyarak yapması gerekir...”
İşte bu. Bravo CHP...