İçimden bir ses, Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, Fatih Terim’i kovmadı, kovmak zorunda kaldı diyor. Çünkü Terim kovulmayı istedi, bunu zorladı. Fatih Terim gibi Galatasaray gelenekleriyle yoğrulmuş biri, Başkan’ın telefonuna çıkmamanın, yok saymanın sonuçlarının ne olacağını herkesten iyi biliyordur.
Sonuçta beklenen oldu ve Başkan Ünal Aysal çok istediği Terim’den kurtulma amacına ulaştı. Aysal’ın oyun planı, Terim’in istifa etmesi ya da yıpranması üzerine kuruluydu. Ancak Fatih Terim zekası ve stratejisiyle Ünal Aysal’ın gemisinin dibine deliği açıp öyle gitti... Gemi Aysal’ın değil demeyin kulübü kendi şirketi sanan bir Başkan var Galatasaray’ın başında...
***
Fatih Terim, Milli Takım’da uzun yıllar çalışmak istediği için yapmadı bu operasyonu.
Biraz açarak biraz özetleyerek anlatayım. Galatasaray Başkanı, telefonuma çıkmadı, dönmedi, diye yolladığı Teknik Direktörü’nü, soyunma odasından telefonla şikayet eden oyuncuyu dinlemez.
Aksine Hoca’yı arar ve durumu anlatıp “gerekirse kadro dışı” bırak der.Teknik direktör gelenek çiğnerse kovulacak, Başkan çiğnerse birşey olmayacak, yok öyle hikaye... Medyaya sızdırılan “Terim’i Başkan kovacaktı son anda ikna oldu” haberleri...
Sonra “Eleman” tanımlamasındaki saklanamayan küçümseme. Kimse aksini söylemesin illa tanımlama yapacaksan “Kulüp profesyoneli” dersin, olur biter... Galatasaray Genel Sekreteri kaybedilen bir maçtan sonra Galatasaray Teknik Direktörü için “Gitsin Fenerbahçe’yi çalıştırsın” dedi... Terim zamanında Süren ve Canaydın’la da karşı karşıya gelmiş ama o dönemin yöneticileri Şeref Tribünü’nde dedikodu yapmak yerine, kolu yen içinde kırıp Galatasaray için çalışmışlardı.
***
Galatasaray, teknik direktörünü kovabilir ama bunun bir şekil şartı vardır. Divan Üyesi, hayatını Galatasaray’a adamış bir adam, kovulduğunu medyadan öğrenmez.Skibbe gibi sıradan bir Hoca bile kovulduğunu öyle öğrenmedi...
Bu olayda liseli kibri arayanlar da hata yapıyor... Aysal “liseli” olmaktan çok kendi kibri üzerinden hareket ediyor. Şimdi soru şu, Galatasaray tarihi Ünal Aysal ve çevresinde baba adlarıyla var olan iki delikanlıyı mı yazacak yoksa onların kovduğu Fatih Terim’i mi?