Jandarma Genel Komutanlığından emekli Org. Teoman Koman Silivri’de görülmekte olan Ergenekon davasında tanık olarak dinlenmiş... Gazeteler söylediklerini “JİTEM var, Ergenekon’u duymadım” diye özetliyor... “Derin devlet yok” da demiş...
‘Ağustos 1988 – Ağustos 1992’ tarihleri arasında MİT müsteşarlığı da yapmıştı Org. Koman; müsteşarlığı süresince iki kez gazetelerin Ankara temsilcileri ve bazı yazarlarıyla biraraya gelmişti. O buluşmalarda önemi sonradan anlaşılan bazı açıklamaları olmuştu.
“Terör tırmanacak ve ses getirecek isimleri hedef alacak” açıklamasını takip eden bir soru üzerine “İçinizden birini de kaybedebiliriz” dediğini hatırlıyorum. O buluşmada bulunanlardan biri, Uğur Mumcu, terörün tırmandığı sonraki dönemde hayatını kaybetti.
Aynı buluşmada ‘JİTEM’ için “Yok” demişti Org. Koman; şimdiyse mahkeme önünde varlığını kabul etmiş: “Güneydoğu'da o tarihte görev yapan kişiler kendi aralarında kurmuşlar; ben yasakladım” demiş...
JİTEMTeoman Koman’ın MİT müsteşarlığı döneminde sonradan öldürülen Binbaşı A. Cem Ersever tarafından talimatla kurulmuştu. Elde bulunan 8 Nisan 1989 tarihli bir takdir belgesinde, dönemin J. Asayiş Komutanı Korg. Hulusi Sayın, bölgedeki çalışmalarından dolayı A. Cem Ersever’e teşekkür ediyor. Ersever’in görevi, belgeye göre, şu: ‘Silopi 2’nci Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele (yani JİTEM) Tim Komutanı’...
Bir yıl sonra Korg. Hikmet Köksal’dan da takdirname almış Cem Ersever... 22 Şubat 1990 tarihli belge de, kendisinden yine ‘Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Tim Komutanı’ olarak söz ediyor...
Çok merak eden Çetin Ağaşe’nin ‘Cem Ersever ve JİTEM Gerçeği’ adlı kitabının (Paraf Yayınları) belgeler bölümüne bakabilir. O bölümde, ‘JİTEM’ birimine ait telefonların da yer aldığı Jandarma Genel Komutanlığı’nın ‘hizmete özel’ kurum-içi telefon rehberinin belgesi de bulunuyor.
İtirafçı Abdülkadir Aygan da, JİTEM için çalışırken aldığı maaşın bordrolarını saklamış, yine böyle bir tartışma ortamında üzerinde ‘JİTEM’ yazılı bordroyu kamuoyuyla paylaşıvermişti.
Güneydoğu’da kanlı eylemler yapmış ‘Hizbullah’ örgütünün devlet tarafından kurulduğu iddiasını soru olarak kendisine yönelten mahkemeye “Bu saçma bir iddia” demiş ya Teoman Koman, yıllar önce buluştuğu gazetecilere çok farklı bir cevap vermişti. O sıralarda eylemlerine yeni başlamış ‘Hizbullah’ için, bizlere, “Dini duyarlılığa sahip bölge insanlarının PKK’ya karşı tepkisi olarak kurulmuş bir örgüttür” değerlendirmesi yaptığını dün gibi hatırlıyorum.
Teoman KomanMİT müsteşarlığından sonra Jandarma Genel Komutanı olmuştu. Emekliliğinde sonradan içi boşaltıldığı için devlet tarafından el konulan İnterbank’ın yönetim kurulu başkan yardımcılığını yaptı.
Meclis’te faaliyet gösteren Susurluk Komisyonu’nun bildiklerini anlatması için kendisini davetine (1997) olumsuz cevap vermişti Teoman Koman... Şimdi ise, 28 Şubat (1997) sürecinde oynadığı rol yüzünden Mayıs ayından beri tutuklu olarak yargılanıyor.
Yargılananlardan üst düzey birinin, görev icabı tanığı olduğu yanlışlıklar ile gerçeklere ışık tutacak bilgileri, hiçbir tevil yoluna sapmadan, milletiyle paylaşacağı günü hâlâ sabırla bekliyorum.