BBC çektiği bir doğa belgeseli için tam 3 yıl ve ciddi bir para harcıyor. Ama sonra para kazanıyor zira o belgesel tüm dünyada gösteriliyor, üstelik BBC markası da parlıyor.
National Geographic ancak 3-4 yıl sonra yayına girecek belgeselleri çekiyor şu anda. Hatırlayın, Boğaz’ın altından geçen tüp geçide dair ilk belgeseli de National Geographic yayınlamıştı.
Discovery Science Çarşamba gecesi kuyruklu yıldıza inen Rosetta uzay aracının belgeselini yayınladı. Görev 12 Kasım’da geçekleşti, belgesel 19 Kasım’da yayınlandı. Elbette bir haftada çekilmedi o belgesel, hazırlığı, izinleri, yazışmaları aylar sürmüştür.
Görev tamamladıktan sonra final bölümü eklenmiş ve yayına verilmiştir. Global marka olmak için bu tür işler
yapmak gerekir...
***
Global marka olmanın önemini de anlatmak lazım. Bir yaptığın işleri başka ülkelere de pazarlarsın, iki iyi işler yapınca tüm yayını almak isteyenler olur, üç aynı yayın her ülkede farklı reklam kuşaklarına yer açtığından yaratılan değer büyür ve son olarak televizyonda iyi marka olan ülkenin algısı kuvvetlenir. Yan bir fayda daha var, inanılmaz bir propaganda gücüdür iyi belgesel televizyonculuğu.
Hatırlayın, İsrail’in Gazze’ye operasyonu sırasında History Channel’da, Hamas’ın intihar saldırılarının belgeseli yayınlanmıştı. İsrail lobisi deyip geçmek olmaz, ellerinde o belgesel olmasa neyin propagandasını yapacaklar ki?
***
Türkiye’de özel televizyonların böyle işlere girecek bütçesi yok. Bu güce sahip tek kurum TRT. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın vizyonu bu anlamda yeni bir pencere açabilir.
National Geographic, Dubai Havalima’nı için belgesel serisi yaptı, halen yayında, bunca büyük yatırım yapılıyor Türkiye’de, 3. Köprü, 3. havalimanı, tüp geçit, Körfez geçişi belgeselleri sadece Türkiye’de değil tüm dünada izleyici bulur.
TRT Genel Müdürü Şenol Göka göreve yeni geldi. İlk icraatlarından biri kaliteli Türk Sanat ve Türk Halk musikisi yayını için TRT arşivlerini özel radyo ve televizyonlara açmak oldu. Yeniliğe açık ve umut veren bir ilk adım diyelim buna ve önemiyle beraber not edelim...
***
Ancak bir başka dert daha var, o da TRT ne yaparsa yapsın saldırmaya hazır olanlar. Bunu en iyi bilen, en fazla yaşayan isim TRT Haber ve Spor Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör’dür hiç şüphesiz. Çarşamba akşamı dahil bir sürü TRT işinden manşet çıkarırlar ama lafa gelince de sallarlar.
Arkadaş söylenilenlerin haber değeri varsa neden sallıyorsun, yoksa neden manşet yapıyorsun? Uzatmayayım, TRT belgesel televizyonculuğunda dünya markası olabilmek için un, yağ, şekere sahip tek kurumumuz. Kıymetini biliyor muyuz, sanmıyorum.