Galatasaray Spor Kulübü’nde çalışan bir spiker Fenerbahçeli olduğu ve sosyal medyada akşama maçta olacağını belirten ve sarı-lacivert kalp yaptığı için işten atıldı.” Haber bu kadar ama ama detaylara girince ortaya hukuki ve vicdani bazı sorunlar çıkıyor. Söz konusu spiker iki haftalık stajyer ve hiç para almamış bir çalışanmış.
GSTV, sigortasını yapmadığı ya da staj olsa bile ödemesi gereken minimum parayı vermediği birini nasıl ekrana çıkarır haber sunmasına nasıl izin verir?İş Müfettişleri gelse durumu nasıl izah edecekler acaba?
Gelelim işin diğer yayına bir kulüp televizyonunda çalışanların illa o takım taraftarı olması ya da çalıştıkları kulübe hakaret etmeden özel alanları olan sosyal medyada taraftarlıklarını belirtmeleri işten atılma sebebi midir? Geçen hafta Fanatik Gazetesi’nde Galatasaray Yönetimi’nden birisinin sızdırdığı çok belli olan bir avukat haberi vardı. Haber Galatasaray Yönetimi’nden bir başka ismi, kurumsallaşma çalışmalarını yürüten kişiyi, hedef alıyordu. Ne eğlenceli kulüp, kurumsallaşma istemeyen yönetici, Başkan Ünal Aysal’ın dilinden düşürmediği kurumsallaşma çalışmasını yapan yöneticiye zarar vermek için kulübünü medyanın önüne atıyor.
Bizde aynı anlamda kullanılır ama yönetici ve idareci aslında eş anlamlı kelimeler değildir. Hem bu vaka hem de GSTV’nin tartışma konusu oluş biçimi hem dirence rağmen kurumsallaşmanın önemini anlatıyor hem de Ünal Aysal’ı “idareci” konumuna indiriyor...
Maç hesabı
Galatasaray-Chelsea maçını D- Smart yayınladı ama 19 Mart’taki rövanşı Star Tv yayınlayacak. Niye kısmını hemen anlatayım... Maç Çarşamba gününe gelince Star Tv, Muhteşem Yüzyıl’ın reyting ve reklam gelirini kaybetmek istemiyor.Ama maç Salı gününe denk gelince hesap değişiyor.
Star Tv hem en büyük rakibi Kanal D’nin birinci gelen dizisini vurmak hem de kendi reyting ve reklam geliri için maçı kendi kanalına alıyor. Anlayacağınız bu kanal değişiminin tek sebebi bu...
Bravo TRT Avaz
Hocalı Katliamı’nın üzerinden tam 22 yıl geçti. Televizyonlarımız bu katliamı atladılar ama TRT Avaz dersine iyi çalışmış.Gerek önceden yaptıkları tanıtım gerek dün 3 saat süre ayırdıkları özel yayın izleyenlere çok şey öğretti. TRT Avaz’ın yayını objektif mi değil mi diye bir soru sorulabilir...
Eğer Mart 1992’ye giderseniz, dünya medyasında yaşanan katliama dair çok sayıda yazı, okurken midenizi bulandıran insanlık suçu haberi görebilirsiniz.
Bir Amerikalı ya da bir İngiliz’in Hocalı’da yaşanan dramı bizden daha fazla biliyor olması aslında insanın içini acıtan bir durum...