Brezilya’da aynı zamanda eyalet meclis üyesi olan bir sunucu vardı. Bu sunucu yaptığı televizyon programı daha fazla reyting alsın diye siyasi rakiplerinin ölüm emrini vermek ve televizyon ekiplerini de olay yerine polisten önce göndermekle suçlandı.
2009’da yaşandı bu hadise. 2011 yılında, Amerika’da, bir kadın televizyona çıkabilmek için evlet edindiği Rus çocuğun ağzına acı sos döktüğü bir videoyu “Anne itirafları” adlı programa yolladı, ardından yargılandı ve suçlu bulundu.
Reyting uğruna kafasında bardak kıran ya da yapmadığını bırakmayanlar son derece masum kalıyorlar bu olayın yanında. Ancak masumiyet giderek azalıyor da...
Son 2 gündür bir evlilik programının rakibi olan bir diğer evlilik programının yayınına çıkan adama para ödeyip maraza çıkarttırdığı falan iddia ediliyor.
***
Yunanistan’da ekonomik krizin ardından devlet televizyonu ERT kapatılmıştı.
Sonra sosyalist Syriza, seçim vaadi olarak devlet televizyonunu yeniden açacağını söylemişti, dediğini de yaptı.
Televizyonu afyon olarak gören bir siyasi anlayışın böyle vaadi olması bile başlı başına televizyonun gücünü gösteren bir örnektir.
Bir başka örnek:Somali’deki Eş Şebab örgütü var ya, onların ilk işlerinden birisi de televizyon kurmak olmuştu.
***
Avustralya’da yapılan bir araştırma vardı. Buna göre 25 yaşından büyük insanların televizyon başında hareketsiz geçirdikleri her bir saat, ortalama yaşam süresini 22 dakika kısaltıyor.
Tek bir sigara ömrü 11 dakika kısalttığı için televizyon sigaradan daha zararlı diye kampanyalar bile düzenlendi ama fark etmedi.
Avustralya insanların ekran ya da internet başında en fazla zaman geçirdiği ülkelerden birisi durumunda. Bu arada biz durmadan haber, belgesel ve dizileri yazıyoruz ya, dünyada 200’den fazla ülkede 500 milyondan fazla insana ulaşan kanal moda dünyasının ve modellerin kanalı olan Fashion TV.
Yani televizyon dünyasında hayat bizdeki gibi sadece dizilerden ibaret değil...