Sezon başından beri anlatmak istediğim işte bu. Trabzonspor maça başlayacaksa böyle başlayacak. Maçlara kıytırık başlayan ve rakibine cesaret veren Trabzonspor gitmiş “Ben Trabzonspor’um saldırırım” diyen Trabzonspor geri gelmiş. İnanılmaz mutlu oldum.
Ha, diyebilirsiniz ki, Akhisar’a karşı kolay. Asla öyle değil. Ligin iyi top oynayan takımlarından biri ve hiç fark etmez; bu tip başlamak alışkanlık yaparsa iyi alışkanlık olarak üste yapışabilir.
İlk yarı kora kor mücadele, ortada kalan toplara ilk müdahale, sağlı sollu bek bindirmeleri ve gol atma arzusu üst düzey. “Beraberlik yeter; idare edeyim” deseydi Trabzonspor, sıkıntı yaşardı.
Yusuf ve arkadan İshak iyi bindirdi. Özer Hurmacı ve Erkan Zengin ilk topları iyi kullandı. İshak da nefis vuruşla takımına ve kendine moral verdi.
Ersun Yanal çok doğru hamle ile sarı kartı olan Soner’i çıkarıp yerine ara transferin son günü alınan Aytaç Kara’yı oyuna soktu. Akabinde Yusuf Erdoğan ve Erkan Zengin ortaklığı nefis bir gol ortaya çıkardı.
Fakat Trabzonspor maalesef sadece rakibiyle mücadele etmiyor. Bu mücadelede savunmasını da sırtında taşıyor. Bu da orta ve ileri uçta oynayan futbolcuları çok yoruyor.
Yusuf Erdoğan gibi Erkan Zengin de dün Trabzonspor’un en iyilerindendi. Ara transferde gelmesine ve çok az bir zaman bordo-mavili takımla idmana çıkmasına rağmen uyum sorununu çabuk atlattı. Golü jeneriklik, asisti nefisti. Ama penaltı pozisyonunda elle oynaması gereksizdi. Bir parantez de Hakan Arıkan’a açmak istiyorum. Trabzonspor kalesinde devleşti.
Trabzonspor bence kalan tek hedefte ilerlemeye devam ediyor.
Kora kor mücadele var. Trabzonspor ilk defa bu kadar istekli. Hatta ilerideki bu baskı hafta sonundaki Fenerbahçe derbisi için moral veriyor ama savunmanın rezilliği taraftarı hafta sonu için karamsarlığa itiyor.
Yusuf Erdoğan’a teşekkür ederim. Attırdığı ikinci gol ile “Benim yerim sağ taraftır” dedirterek, bu köşenin yazarının da ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkardı.