Hamza hoca, “Artık iyi oyun değil, iyi skor istiyorum”demişti, hafta içinde. Bunu duyan birçok ulema spor yazarı “Hamza hocaya yakışmadı” diye yorum yaptılar. İyi de kardeşim, şampiyon yapamayınca takımı, ilk giden hoca olacak. Sen ise köşende yazılarına devam, cukkanı almaya devam! Oh ne güzel! Morinho da 3. kez İngiltere’de şampiyon oldu.. Ama güzel oyunla değil; onun da felsefesi iyi oyun yerine galibiyetti.
İlk yarıda Torku Konyaspor’un 3 net gol pozisyonuna karşılık, Galatasaray’ın, Chedjou’nun yakın mesafeden kafa vuruşunda kalecinin kaliteli müdahalesi vardı. İlk yarıda coşkulu, arzulu çok çabuk sonuca gitmek isteyen bir Galatasaray olmasına rağmen çok iyi kapanan takım halinde topun arkasına geçip ne Sneijder’e ne Burak’a şut fırsatı tanımayan bir Konyaspor vardı sahada. Çok pas ve yan pasla bu tarz 10 kişilik defansı geçemezsiniz. Hele de kanatlarda Bruma ve Yasin Öztekin etkisiz kalıp Melo ve Selçuk rakip arkasına topları atamazsa, gol pozisyonunu nasıl bulacaksınız?
Hasan Kabze, Djalma ve Kenan’la yapılan kontra ataklarda Konyaspor etkiliydi. Özellikle Semih ve Chedjou ne iş yaparlar? Bana göre bu takımın stoperi değiller. Semih, bir müdahale yapıyor, ardından sprint atamıyorsun kardeşim. Yatsınlar kalksınlar Muslera’ya dua etsinler. Bu defansa rağmen Galatasaray şampiyon olursa tarih yazar.
İkinci yarıya da 12. adamı arkasına alarak başlayan Galatasaray; Sneijder, Melo ve Burak’la gol şansı yakaladı. Bruma’ya Hamza hoca bu kadar nasıl katlandı çözemedim. Son koz olarak Yasin’in yerine Umut da oyuna dahil olsa da Konyaspor inanılmaz disiplinli savunma yaptı. Geçen haftanın fatihi Burak defans gibi topu 1 metreden dışarı atarak yakışmayanı yaptı.
Neyse ki 84’te sahneye Selçuk çıktı ve 3 puanlık golü filelere bıraktı.
Hamza hocanın dediği gibi Galatasaray iyi oynamadı ama kazandı. Tek gerçek bu.