Bu günlerde kendimi ‘Akbaba’nın Üç Günü’ filminde Robert Redford’un canlandırdığı Joe Turner karakterine benzetiyorum. İşi-gücü dünyanın dört bir yanında çıkmış gazete, dergi ve kitapları okuyup karşılaştığı alengirli noktaları kayda geçirmek olan bir araştırmacı, farkında olmadan gizlenmeye çalışılan öldürücü bir gerçekle karşı karşıya gelir ya...
Filmde Joe’nun çalıştığı merkez basılır ve çalışanların tümü öldürülür... O esnada arkadaşlarına kahvaltılık almaya gittiği için bir tek Joe sağ kalır... Filmin geri kalanında adamın bir yandan gerçeğin bütününü öğrenmeye çalışırken, bir yandan da hayatta kalma gayretini izleriz...
Amerikan Kara Harp Akademisi’nde bir yılını geçirdiklerini öğrendim ya Mısır’daki darbenin lideri Gen. Abdülfettah el-Sisi ile onun Genelkurmay başkanlığı koltuğuna oturttuğu Gen. Sedky Subhi’nin; önce her ikisinin Akademi’de kaleme aldıkları tezlerin peşine düştüm...
Elimde o tezler... Her iki tezi okurken zihnimde pek çok lâmbaların yanıp söndüğünü hissettim... Orada kalsam iyi, ardından beni başka bir merak sardı: Acaba aynı akademiye Türkiye’den de subaylar katılıyor mu? Katılıyorsa onlar ‘master tezi’ olarak hangi konuları işliyorlar? Akademinin Türk-olmayan öğrencileri arasında Türkiye’yi ilgilendiren konularda tez hazırlayanlar varsa onlar neler yazmış?
Tehlikeli olduğunu sezdiğim sorular bunlar... Ama merak nasıl kediyi öldürürürse, beni de cevabını bulamadığım sorular kahreder... Sonra, kimbilir kaç kez buradan da ilân ettiğim üzere, tehlikeye de bayılırım ben...
Böyle bir araştırma için yola çıkacak olan herkese ABD Başkanı adına her yıl yayımlanıp Beyaz Saray internet sitesine konulan ‘Ulusal Güvenlik Stratejisi’ adlı belgeyi okumayı tavsiye ederim. Sonuncusu 2010 yılında hazırlanmış 52 sayfalık belgeye göre, ‘güvenlik, uluslararası düzen ve değerler’ ABD’nin kalıcı ulusal çıkarlarını teşkil ediyor. ABD bu yüzden başka ülkelerle ilgili politikalar geliştiriyor.
‘Uluslararası düzen’ ABD için hayati önemde...
Kara Harp Akademisi’nde herbirine ülkelerinin askeri liderleri gözüyle bakılan öğrencilere tez çalışması verilirken, anladığım kadarıyla, en fazla göz önünde tutulan ölçü, ABD’nin ilgilendiği alanlarda birer çalışma olması... Pek az genel konu işlemiş öğrenciler; çoğu tez konusu güncel sorunlarla ilgili...
Martin C. Claussen Amerikan ordusunda albay ve 2012 yılında Akademi’de tez hazırlayarak kurmaylık eğitimini tamamlamış... Tezi şu başlığı taşıyor: ‘Türkiye: Kalıcı müttefik mi, yoksa yeni düşman mı?’...
Tezin sayfaları arasında dolaşırken, kendimi Pentagon’da bölgemize ve ülkemize dönük kararlar almakta olan Amerikan askerlerinin zihin dünyalarında dolaşıyormuş gibi hissettim...
Aynı sıralarda bir yıl önce oturmuş Amerikalı öğrencilerden Albay Christopher R. Parsons da bizi ilgilendiren güncel bir konu seçmiş kendisine. Başlığı şu: ‘Kürdistan: ABD’nin Ortadoğu politikası üzerindeki etkisi’...
Joe Turner’ın başını döndürecek bir durum sizin anlayacağınız...
Ya bizden giden subaylar? Onlar ne tezler hazırlamışlar?
Herhalde bizim subaylardan kimlerin Akademi’deki eğitime katıldığını isim isim vermesem şaşırmazsınız... Bu bilgiler aslında ‘gizli’ değil; benim kadar meraklı ve benim kadar ısrarcı olan herkes şu anda bildiklerimi kısa bir araştırma sonucu öğrenebilir. O sebeple ben merakları gıdıklama amacıyla isimleri vermeyip yalnızca 2000 yılından bugüne Akademi’ye Türkiye’den katılanların tez konularını sizlerle paylaşacağım.
2012: ‘Siber güvenlik: Türkiye için yol haritası’. 2011: ‘Karadeniz’in 21. Yüzyıl güvenlik yapısıyla ilgili bir öngörü’. 2006: ‘Türkiye’nin terörle savaşa önemli katkıları’. 2005: ‘Türkiye’nin AB’ye kabulünün Türkiye-AB ve Türkiye-ABD ilişkilerine etkileri’. 2002: ‘Kafkaslar’da istikrarsızlık; Orta Asya ve Hazar Denizi çevresi enerji kaynaklarının yönetimi’. 2001: ‘Türkiye, Suriye ve Irak arasında su çatışması’. 2000: ‘Türkiye’de terör’...
Robert Redford’a Joe Turner rolü çok yakışıyordu.