16 Nisan referandumunda oylanacak cumhurbaşkanlığı sistemine hayır denilmesini isteyen hayır tarafının baş gerekçesi nedir?
Diyorlar ki, “Cumhurbaşkanlığı sistemi tek adamlığı getirir.”
Mademki tek adamlığa karşılar; öyleyse tüm tek adamlara karşı çıkmaları gerekir.
İnandırıcı olmaları bunu gerektirir.
Referandumda evet denilmesini isteyen evet tarafının dediği gibi, “Mustafa Kemal de tek adamdı; ona niye karşı çıkmıyorlar” demeyeceğim.
“İsmet İnönü de tek adamdı; ona niye karşı çıkmıyorlar” da demeyeceğim.
Yine referandumda evet denilmesini isteyen evet tarafının dediği gibi, “Kemal Kılıçdaroğlu yedi seçim kaybetmesine rağmen hâlâ CHP’nin başında; asıl tek adamlık bu” da demeyeceğim.
Çünkü onların tek adamlığı hafif kalır; asıl tek adam kimmiş, hayır tarafına en canlı örneğiyle göstereceğim.
Sahip olduğu televizyonu, gazetesi ve de partisiyle hayır tarafının en önde gelenlerinden biri kimdir?
“Cumhurbaşkanlığı sistemi Tayyip Erdoğan’ı tek adam yapacak” diye bas bas bağıran kimdir?
Ulusal Kanal’ın, Aydınlık gazetesinin patronu ve Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Doğu Perinçek’tir.
Doğu Perinçek, 50 yıldır parti lideridir.
50 yıldır girdiği her seçimi kaybetmiştir.
Hem de hep ağır hezimetlere uğrayarak kaybetmiştir.
50 yıl önce oy oranı binde birdi; 50 yıl sonra oy oranı yine binde birdir.
Bu demektir ki, siyaset yürüyüşüne başladığından beri bırakın bir adım ileri gitmeyi, bir milim bile ileri gitmemiştir.
50 yıl önce bir karınca siyaset yürüyüşüne başlasa, bir milyon adım ileri giderdi!
50 yıl önce bir kaplumbağa siyaset yürüyüşüne başlasa, beş milyon adım ileri giderdi!
Ama gelin görün ki 50 yıl önce siyaset yürüyüşüne başlayan Doğu Perinçek, bırakın bir adım ileri gitmeyi, bir milim bile ileri gitmemiştir.
Doğu Perinçek, ilginç bir kişiliktir.
50 yıl önce “Pek yakında iktidara geliyoruz” diyerek siyaset yürüyüşüne başlamıştı.
50 yıldır her seçim öncesinde bu konuşmayı yaptı.
Ve de her seçimde binde bir oy aldı.
Bakın onun partisi iki buçuk hafta önce genel kongresini yaptı.
Bu kongrenin adı “İktidara Yürüyoruz Kongresi”ydi.
Doğu Perinçek de bu kongrede yaptığı konuşmada, pek yakında iktidara geleceklerini söyledi.
Sonuçta da kongre delegelerinin tamamı ona oy verip onu yeniden genel başkan seçti.
Partililerinden kimse ona “50 yıldır hep iktidara geliyoruz diyorsun; sonra da binde bir oy alıyorsun” diye sormadı; soramadı.
Yine kimse ona “76 yaşına geldin; önümüzdeki genel seçimlerde 80’e merdiven dayayacaksın; partide senden başka adam yok mu ki hep sen genel başkan oluyorsun” diye de sormadı; soramadı.
İşte size tek adam…
İşte size değişmez başkan…
Ondan sonra da kalkıyorsunuz, “Tayyip Erdoğan’ın tek adam olmasına karşı çıkalım” diyorsunuz.
Ondan sonra da kalkıyorsunuz, “Tayyip Erdoğan’a mürit gibi bağlı olan, hatta ona kulluk yapan partilileri var; kula kulluk olur mu” diyorsunuz.
Tek adam görmek istiyorsanız, Doğu Perinçek’e bakın.
Mürit görmek, kula kulluk görmek istiyorsanız, 50 yıldır aldığı en ağır seçim hezimetlerine rağmen Doğu Perinçek’i partilerinin başında tutan müritlerine bakın.
Tek adamlığa, müritliğe, kula kulluğa hayır diyorsanız, önce ona karşı çıkın.