Yaşamak, esas itibariyle beş duyu organının işlevsel olduğundan fazla bir duruma işaret eder.
Binlerce yıllık hadislerin bizdeki karşılığı başka nasıl izah edilir.
Ya da güneş bizi yaktığından fazla kendini kavurmaktadır.
Gecelerin dinlenmeden ibaret olmasına rağmen bizi istisna kılan şey nedir..
Zaman gölgesi üstümüze düştü düşeli ruhumuzu korumak zorunda olduğunuz binlerce tehlike oluştu yeryüzünde.
Adalet zorbaların kapısını çalar hale geldiyse,şirinliklerinden medet ummamak gerek riyakarların.
Ötelerden gelen yolcunun nereye gideceğine dair bu kadar muhkem tarif varken burnumuzu nefsin mengenesine nasıl kaptırıyoruz bir çırpıda.
Kime benzemek üzere kuruyoruz saatleri ve kimin ayarında çalıyor can zilimiz.
Cumartesiyi pazara bağlayan gece bizi Pazartesi'ye nasıl ulaştırır.
En işlevsel kavramlarla zihnimin kurduğu ilişkiyi meşru olarak görmem emeksizliğin bencilliği değilde nedir?
Bütün bu cümleler asansörün bir süre arızalamasıyla bana saldıran bir ordunun kalıntıları mı yoksa..?
Bir başkası ya da başkaları diye başlayan ve bu şekilde biten cümlelerim yok artık.
Becerikli olmak konusunda pes etmiş bir insanın “birey” olarak kurtulacağı argümanlara da sığınamam.
İlk avlardan vazgeçemek ustalığa ilk aşktan vazgeçmek karşılığı olmayan bir kahramanlığa işaret eder.
“Ayağı kırılmış bir atın akibeti” bizim gençliğimize denk düşer.Nasıl orta yaşta olduğumuz meselesi bu yüzden önemlidir.Hikaye dediğimiz gerçeklik bu yüzden sonsuz merhametin şiirden usanmış görüntüsüdür.
Tarihi bugünden başlatabilmek imkanını bir gün sonraya bırakacak mazeretler peşindeysek;bir yoldaşa mecburiyetimiz var demektir.
Karanlığın yazgısını beyaz bir kalemle yazma sahici bir tevekküle denk düşmez.
Bilimsel kesinlik aşkı bu yüzden tarumar etmiştir.
Sayısız kurallara tabi olarak birbirimizi sevemeyeceğini anlamalıyız artık.
Toplum test edilecek bir ruhu kovarak huzur bulur.
Gözümüze batan şey gönülümüzde sızı bırakmalı ki,edep eylemci bir karaktere dönüşsün.
Sevgili okuyucu yıllar önce ben çocukken ahırı olan bir evde yaşardım.
Beş kardeştik ve ineklerimizin bizden daha geniş yatacakları yerleri vardı.
İnek deyip geçmeyin bizleri beslemek gibi bir gayretleri en az gayretleri kadar dertleri vardı.
Benimkinin adı “Karagül”dü.Ve karagülün hikayesini daha önce yazmıştım.
Karagül bir gün yemin arasına karışan yorgan iğnesini yutup aramızdan ayrıldı.
Hakikat şu ki;bizim kasabanın kasabının hesabına uygun bir bedelle son anda üzerine düşeni de yaptı.
Bir kaç çuval un,patates,soğan,okul kitapları,önlük ve bir kış harçlık olarak hayatımızda bir süre daha var oldu.
Unutmadan bir çırpıda yenilmesini yasak saydığımız bir kg’a denk gelen zeytin taneleri de tabii.
Bedeninden ayrılmış kafasındaki henüz solmamış güzel gözleriyle kalakaldı aklımda.
Bir damla gözyaşım Karagülün gözlerinin mezarı olmuştu..
Bu yüzden ;
Yaşamak, esas itibariyle beş duyu organının işlevsel olduğundan daha anlamlı bir hissedişi içerir.
TEMENNİ
Bugün Pazar
Tüm Hıristiyan vatandaşlarımızın kiliseye gitmelerini öneririm.
Onlar için İsanın Rabb’inden bir ayeti tefekkür etmelerini rica ediyorum.
Hiçbir zaman Mesih de Allah'ın bir kulu olmaktan çekinmez, Allah'a yakın melekler de. Kim O'na kulluk etmekten çekinir ve büyüklük taslarsa bilsin ki O, onların hepsini huzuruna toplayacaktır Kur’an 4/172
Bugün Pazar
İnsan azar azar,azar.