Son dönemde, hakem hatalarının oynanan maçların önüne geçtiği, hakem hatalarının oynanan futboldan daha çok konuşulduğu müsabakalar izlemeye alışmışken; geçen pazartesi akşamı oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinde hakem Mete Kalkavan çok koşup, pozisyonlara çok yakın oldu. 12. kuralda doğru yorumlar yaptı ve son dönemlerin en iyi hakem yönetimlerinden birisine imza attı.
Beni şaşırtan ise sahaya sürdüğü kadro ve yaptığı oyuncu değişiklikleri ile Galatasaray’a son yılların en kötü ve en etkisiz oyununu oynatan Mustafa Denizli’nin maç sonrası, gündem değiştirmeye yönelik, kendi başarısızlığını ve basiretsizliğini hakeme fatura etmeyi hedefleyen, ancak hiç de inandırıcı olmayan açıklamalarıydı. Mustafa Denizli’nin “Hakem bizi doğradı” şeklindeki açıklaması gerçekten çok komikti!
Chedjou’dan orta saha oyuncusu üreten, Yasin’i oyundan alıp bek Tarık Çamdal’ı sokan, maç boyunca nerdeyse rakip kaleye gidemeyen ve Galatasaray’a son yılların en aciz futbolunu oynatan Mustafa Denizli, bu açıklamaları ile sadece kendisini kandırır.
Kim ne derse desin, bu önemli maçı gayet güzel bir şekilde yöneten Mete Kalkavan’ı gönülden kutluyorum.
Pazar akşamı oynanan Fenerbahçe-Başakşehir maçını yöneten Cüneyt Çakır’ı son dönemlerde ilk kez bu kadar formsuz gördüm. 12. kuralda özellikle faul kararlarında ve disiplin uygulamalarında pek çok hata yaptı. Oyuna motive olmakta oldukça zorlandığını hissettim.
Bu yönetimi ile “Cüneyt Çakır, yurt içinde başka, yurt dışında başka türlü maç yönetiyor” eleştirilerini yapanların seslerini yükseltmelerine neden oldu.
Ancak bu maçta, Cüneyt Çakır’ın sezon başından bu yana yurt içi ve yurt dışındaki yönetmiş olduğu müsabakaların çokluğu ve zorluk derecelerinin yüksekliği nedeniyle; hem fiziksel, hem de mental olarak yorgun olduğu çok açıkça belli oldu. Burada MHK’ye önemli bir görev düşüyor. Cüneyt Çakır’ı bilhassa hafta arasında yurt dışında yönetmiş olduğu önemli maçlar sonrasında dinlendirmeli ve rastgele her maçta görev vermemeliler.
Unutmamalı ki, Cüneyt Çakır geçtiğimiz sezonda böyle çok yoğun bir tempo içinde uzun seyahatlerden kaynaklanan ciddi bir sağlık sorunu yaşamış ve bir süre yeşil sahalardan uzak kalmıştı.
Bu arada; Fenerbahçe ile Başakşehir arasında oynanan maçın devre arasında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın yine eski huyundan vazgeçmediği, yasak olmasına rağmen hakem soyunma odasına giden tünele gelerek, hakaret içermese de, müsabakanın hakemlerine yönelik olarak sitem içeren sözler ile bağırdığını öğrendik. Trabzonspor yöneticilerine, TFF’nin kendi asbaşkanına karşı çok ciddi cezalar uygulayan TFF Yönetim Kurulu’nun bu konu ile ilgili aynı ciddiyet içinde yaklaşıp yaklaşmayacağını çok merak ediyorum.