12 Dev Adam efsanesinin başladığı 2001 Avrupa Şampiyonası’nda final oynadığımız Yugoslavya maçının ardından; Abdi İpekçi Arena böyle kalabalık görmemişti.
Türk basketbolunun tartışmasız en kariyerli CV’sine sahip olan Ergin Ataman’ın takımı, maça fırtına değil, kasırga gibi girdi. Tribündeki harika desteği de arkasına alan kaptan Sinan ve arkadaşları; 3’te 3 üçlük ve sert savunmayla kabus gibi çöktü Fransız rakibinin üzerine. Ancak rakiplerinin korkulu rüyası, potanın “savunma bakanı” Lasme 5 dakikada faulleri ikileyince, işler değişti. İlk periyotta potasında 27 sayı yiyerek sürklase olan Strasbourg, dirençli savunmasıyla geri döndü. Sabırlı oynamak yerine “işi bir an önce bitireyim” mantığıyla acele şut tercihleri, oyunun son bölümüne kadar tribünlere rahat nefes aldırmadı. Ama milli takımdakinin aksine Strasbourg’daki silahları kısıtlı olan Vincent Collet, top kayıplarını hesaba katmayınca; sahadaki beş Galatasaray’a yetişemedi.
Normal şartlarda Sarı-Kırmızılılar rakibini patates püresine çevirirdi ama; final ve kupa stresi diyelim, 11 farkla, Türk usulü patates kızartması ile kutlamayı yaptı. Ataman ve ekibi, camiaya toplamda beş, basketbolda üçüncü Avrupa kupasını kazandırarak, tarihi bir başarıya imza attı.
Sezon başından beri yaşanan sıkıntılar, kulüpteki çalkantılar, şu, bu... Ne derseniz deyin... Bu zaferin arkasında sonuna kadar Ataman var. Basketbolun parayla değil yürekle ve akılla oynandığını kanıtladığın için tebrikler Ergin Hoca... Tebrikler Galatasaray...