Galatasaray ilk Akhisar deplasmanında 2-1’lik kazancıyla Ziraat Türkiye Kupası için avantaj kazanmıştı. Kendi evinde misafir ettiği Akhisar karşısında Galatasaray, her nedense rotasyonla sahaya çıktı.
Oyun başlangıcında gördük ki Akhisar takım olarak hızlı kontrataklar deniyordu. Başlangıçta ikisi ofsayt nedeniyle kesilmişti. Ama sonrasında üçüncü kez denemelerinde Seleznyov ile çok kolay bir gol bulup öne geçmeyi başardılar. Yalnız bu golün öncesinde biraz ofsayt kokuyordu. Ama geçerli olan hakem kararı olduğu için gol kararı verildi. Hemen ardından Seleznyov ile ikinci Akhisar golü de geldi. Bu gollerin hepsi güzel de Galatasaray’ın savunmasına bilmem ki ne demeli.
Rakibine bu kadar gol şansı vermesi biraz düşündürücüydü. Galatasaray’da Tolga Ciğerci’yi izledim. Hiç keyif almadığım gibi inanılmaz pas hataları yaparak etkisiz futbol içinde kaldı. Sarı-Kırmızılılar oyunu domine eder gibi görünse de bir gerçek de gol atacak üretimden yoksun kaldılar. Akhisar da ikinci yarı net iki gol kaçırdı. Eğer bu goller olsaydı, turu da daha erken garantileyebilirlerdi.
Galatasaray kendi sahasında baskı kursa bile pozisyon bulmakta zorlanıyor ise nasıl maç kazanacak? Yerlerde sürünen bir savunma anlayışı var. Ben Galatasaray’ın böylesine kötü bir savunma yaptığı hiçbir maç izlemedim. Bu görüntü devam ederse korkarım ki, şampiyonluğa da havlu atabilirler.
Akhisar takım olarak iyi bir deplasman takımı görüntüsü verirken, akıllı kontratakların sonucu maçı kendi lehine çevirmesini pekala bildi .Yetmedi, anasının ak sütü gibi helalinden Galatasaray gibi bir takımı eleyerek finale kaldı.