Sevgili genç arkadaşım. Bu yazım sadece sana.
Artık 18 yaşındasın. İlköğretim, ortaöğretim, lise, hepsini tamamladın. Zorlu sınavları aştın, artık kampüstesin.
Artık hayatla daha fazla iç içe olacak olmanın heyecanı var üzerinde, biraz da yeni bir başlangıcın tedirginliği...
Hiç merak etme, aşağıdaki maddeler senin için. Üniversiteye alışmanı, uyum sağlamanı kolaylaştıracağını umuyorum.
1. Üniversitenin, lise, ortaöğretim ve ilköğretimden ciddi bir farkı vardır. Üniversite daha düzensiz, daha sosyaldir, hayata daha çok benzer. Birisi derse girerken birilerinin dersi biter, kimileri kantinde otururken bazıları kütüphanededir. Standartlar daha azdır. Sosyal imkanlar çok daha fazladır. Hemen derslere koyulmak yerine önce okulu, gençliği, sosyal uğraşıları keşfet hatta dene.
2- Öncelikle üniversiteye giriş yılları insanın kendisi olmasının en zor olduğu, birbiriyle en çok etkileştiği dönemdir. Gençler arasındaki tabiriyle “cool - havalı” bulduğun insanlar, profiller olacak. Ama kendini, özünü hiç unutma, sana uymayan hiçbir profile özenme.
3- Üniversitede her çeşit insanın bulunabileceğini unutma, hatta öğrenci bile olmayan bazılarının öğrencilerin arasına karışıp gençleri farklı amaçlara yöneltebileceğini de. Öyle her yüzüne gülene güvenme, iki gün kantinde aynı masada oturdun diye kimseyle “kanka” olma.
4- Üniversiteye yeni başladın, henüz gözün açık değil, ekonomik, siyasi ve sosyolojik olarak birçok grubun gözetimindesin. Diğer görüşlerle tanışmadan hemen onlara katıl diye uğraşanlar olacak. Çok dikkat et. Erken karar verme. Özellikle gizli kapaklı buluşan, adı-sanı belli olmayan organizasyonlara-kurumlara davet eden, gizemli bulduğun gruplardan uzak dur. Okulda seni “avlayıp” dışarıda birtakım oluşumlara götürmek için orada dolaşan oltalar olduğunu sakın unutma. Ve bu profiller öyle insan sarrafıdır ki, senin tam da duymak istediklerini söylerler, muhafazakâr bir profildeysen sana dini argümanlarla, müziğe meraklıysan müzikle, futbola meraklıysan halı saha maçlarıyla yakalamaya çalışırlar. Sen ipleri elinden asla bırakma. Herkesi, her fikri dinle ama kendini kimseye emanet etme.
5- Sürü psikolojisine sakın kapılma. Bir masada on kişi oturuyorken bir anda “haydi gidiyoruz” dediklerinde dokuzu birden de kalksa, sen “nereye?” diye sor. İkna olmadığın, içine sinmeyen hiçbir yere “Nasılsa herkes gidiyor” diye gitme. Diğer dokuz kişinin senin kararını kolaylaştırmak için, yine gençlerin jargonuyla “kafalamak” için orada bulunmadığını nereden bilebilirsin?
6- Ailenle iletişimini çok yüksek tut. Eskiden olduğundan çok daha fazla ihtiyacın var güvenilir insanlarla irtibatlı olmaya. Kötü niyetliler en fazla yalnız ve aile bağları zayıf insanlara yaklaşırlar. Sakın “artık çocuk değilim” havalarına sakın girme. En azından ilk yıl güvenilir insanlara yakın dur.
7- Bazı üniversitelerde illegal birtakım grupların uluorta dolaştığını, aktiviteler yapabildiğini göreceksin. Bu maalesef üniversitelerimizin ciddi bir eksikliği, sakın onları ortada görünce “demek ki zararsızmış” diye düşünme. Bazen zorla, bazen güzellikle kendi aralarına katmaya çalışacaklar, orada zararsız aktiviteler yaptıklarına aldanma, son yıllarda terör örgütünün birçok canlı bomba eylemcisinin daha birkaç yıl önce bir anadolu şehrinden anne-babasının üç kuruşluk birikmişiyle üniversiteye gönderdiği gençler olduğunu unutma.
8- Üniversite sadece kampüsten ibaret değil. Resmi, kanuni ve değerlerine uygun olan dernek ve vakıflarla iletişimde ol, eğitimlere, söyleşilere, konferanslara katıl. Beğenmedin mi? Bir başkasına katıl.
9- Okuduğun bölümle ilgili sektörel etkinliklere, kongre ve konferanslara, fuarlara mutlaka git,”Daha birinci sınıftayım, benim için erken” deme. Mümkünse kartvizit bastır, ileride aynı sektörde olacağın insanlarla şimdiden tanışıp farkını ortaya koy. Bir web sitesi, bir linkedin adresi, iyi kullanacağın bir twitter hesabı aç ve oraları bir profesyonel gibi yönet. Mümkünse her boşlukta bir yerlerde çalış, para kazanmak için değil, tecrübe ve insan kazanmak için ve çalışırken eğlenebileceğin bir iş bul. Sadece para kazanmak için de güzelim gençliğini istemediğin yerlerde geçirme.
10- Üniversiteye başlayan gençlerde sıkışık-bunalım bir dönemden, bir anda geniş-gevşek gayet rahat bir döneme geçişin bocalaması yaşanır. Üniversite birinci sınıfta dersler yoğun değildir, bu da gençleri eğlenmeye, sabahlara kadar oyunlar oynamaya yöneltebilir, sen kendine mukayyet ol, her şeyin dengesinin güzel olduğunu unutma.
10+1 Bonus - Gencim, hata yapabilirim diye düşünme, attığın her adımın sonunu çok iyi düşün. En ufak bir hata yapsan, hatta sen yapmayıp yapan insanların yanında yakınında olsan artık ismin google’da bu hatanın haberinde ömür boyu geçecek. “Bi kere dene, bir kereden ne çıkar” denilen her şeyden uzak dur. Kendini kollamayı sakın bırakma.
Hayatımın son 10 yılını gençlere, üniversitelere adamış bir yazar olarak bugünlerde üniversiteye girmeye hazırlanan genç kardeşlerime bir rehber niteliğinde bir yazı hazırlamadan edemedim.
Son olarak da bu yıl internet tarayıcının sık kullanılanlarına www.kampusehosgeldin.com sitesini eklemeyi unutma. Yurttan bursa, sosyal aktivitelerden sivil topluma kadar aradığınız her şeyi içerecek bir site. Emeği geçenleri kutluyorum.
Sizler de bu önerilerin faydalı olduğunu düşünüyorsanız üniversiteye yeni başlayan tüm gençlerle paylaşın.