TRT’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la programa çıkmaktan büyük mutluluk ve şeref duydum.
Bunu belli de ettim.
Erdoğan’ın bu ülke için yaptıklarını, İslam dünyasına katkılarını, uluslararası sistemin ağalarıyla girdiği asil kavgaları fevkalade önemsediğimi o vesileyle bir kere daha ortaya koydum.
Bir kere daha...
Her zamanki gibi...
Açıkça...
Paralelcilerin televizyonlarında Kılıçdaroğlu vs’ye oy toplamaya çalışırken onlara tarafsız gazeteci pozlarında sordukları çanak sorularla gülünç duruma düşen kifayetsiz aktörler ve aktrisler gibi değil.
Melih Gökçek’le konuşurken suratlarının buruşmasına, Mansur Yavaş’la konuşurken yüzlerinde güllerin açmasına mani olamayan tarafsız gazeteci kılıklı CHP militanları gibi değil.
Beni ‘Sen nasıl gazetecisin? Başbakanı alenen desteklemek neyin nesi? Objektiflik nerede kaldı?’ diye eleştirenlere cevabımdır:
Ben gazetecilik iddiasında değilim, hiç olmadım.
Ben rengi, kimliği, ideolojisi herkesçe malum olan bir yazarım.
Ülkemin hayat memat meselesinde objektif davranmayı, tarafsız kalmayı, kavgadan geri durmayı doğru bulmadığım, ‘Biz Tayyipçiler’ gibi yazılarımda Tayyipçiliğimi ilan ettiğim herkesçe malum.
O programda tarafsız gazeteci rolü oynasaydım, asıl o zaman tuhaf bir manzara sergilemiş olurdum.
Bu vesile ile bir kere daha:
Erdoğan, ülkemizin yükselişini temsil ediyor...
Erdoğan, İslam dünyasının hürriyet ve adalet umutlarını temsil ediyor...
Erdoğan, başörtüsüne özgürlüğü ve genel olarak da inanç özgürlüğünü temsil ediyor...
Erdoğan, Kürt meselesinde barışçı çözüm perspektifini temsil ediyor...
Erdoğan, milli irade düşmanı cuntalarla hesaplaşmayı temsil ediyor...
Erdoğan, uluslararası sistem ağalarının karşısında dik durmayı temsil ediyor...
Pensilvanya İmamı’nın arkasındaki güçlerin 17 Aralık sürecinden muradı, Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye ve İslam dünyasına diz çöktürmek.
Canımıza okumak istiyorlar ve 30 Mart seçimlerini bu yolda büyük bir fırsat olarak görüyorlar.
Ben de, dünyanın bütün şeytanlarının ülkemize karşı seferber olmasını büyük bir fırsat olarak görüyor ve ‘Bunlar hazır toplanmışken alayını birden sandığa gömelim’ diyorum.
Budur.