Kimi Hayır’cılar diyor ki, “Referandumda Evet demek ülkeye ihanettir.”
Kimi Evet’çiler diyor ki, “Referandumda Hayır demek hainliktir.”
Oysa anayasa değişikliği referandumunda ne “Evet” demek ülkeye ihanettir ne de “Hayır” demek hainliktir.
Demokrasi açısından “Evet” diyenler de “Hayır” diyenler de saygıdeğerdir.
Kaldı ki “Evet” diyecekler arasında, geçmişte 12 Eylül’cülerin anayasasına “Evet” diyenler olduğu gibi “Hayır” diyenler de vardır.
“Hayır” diyecekler arasında, geçmişte 12 Eylül’cülerin anayasasına “Hayır” diyenler olduğu gibi “Evet” diyenler de vardır.
Bunların yanında bir de her dönemde kraldan fazla kralcılık yapanlar vardır.
Bunlar her dönemin güce tapıcılarıdır!
Şimdi de herkesten fazla Tayyip Erdoğan’a tapmıyorlar mı?
Tayyip Erdoğan’ın iktidar yürüyüşüne başladığından beri yanında olanları, Tayyip Erdoğan’ı sevmemekle suçlamıyorlar mı?
Onun “Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda” dediklerinin önüne geçmeye çalışmıyorlar mı?
Aslında bunlar Tayyip Erdoğan’a tapmıyorlar; onun gücüne tapıyorlar!
Onun gücünden yararlanıp köşe kapmak, mevki makam sahibi olmak, servet yapmak gibi çıkarcılıklar sergiliyorlar.
Bu ülkede güce tapıcıları en iyi ben tanırım.
Kendimi bu konuda uzman sayarım.
Çünkü ben, bu ülkenin gelmiş geçmiş en güçlü kişilerinden birinin elinde ve evinde büyüdüm.
Gücün ne demek olduğunu onu izlerken gördüm.
En büyük işadamlarının, medya patronlarının, sivil ya da asker en yüksek bürokratların, en ünlü gazetecilerin, sanatçıların ve benzerlerinin, onun karşısında nasıl iki büklüm olduklarını, süklüm püklüm konuştuklarını gördüm.
Ona, daha doğrusu onun gücüne nasıl taptıklarını gördüm.
Ama o iki kez askeri darbeyle iktidardan uzaklaştırıldığında, önce ona tapanlar ondan uzaklaştılar.
Bir kısmı da darbecilerle işbirliği yapıp onu sattılar.
Onu darbeyle iktidardan uzaklaştıranlara tapmaya başladılar.
Çünkü onlar kişilere değil güce tapanlar!
Güç kimdeyse onun yanında olanlar.
Güçten düşene en önce tekmeyi vuranlar.
Hiç şüphem yok ki, yarın öbür gün Tayyip Erdoğan da güçten, iktidardan düşse, ilk tekmeyi onlar vuracaklar.
Tayyip Erdoğan’ı ilk önce onlar satacaklar.
Yeri gelmişken bu konuda bir anımı anlatmadan geçmemeli.
Eski başbakan ve cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in vefatından bir süre önceydi.
Evindeydik; baş başaydık; bir gece vaktiydi.
Söz bir ara onun gücün zirvesinde olduğu dönemlere geldi.
“İsteseydin benim sahip olduğum gücü kullanırdın; ama hiçbir zaman kullanmadın. Aksine benim sana vermek istediklerimi hep reddettin” diyerek söze girdi.
“Hiçbir zaman güce itibar edenlerden olmadın. Hep güçlülerle, güçlüklerle boğuştun. Ne yaptınsa benden güç almadan tek başına yaptın. Bunu hep takdir ettim” diyerek sözlerine devam etti.
Daha sonra söz güce tapanlara geldi.
Her dönemde güce tapan ünlü kişilerden örnekler vererek de epey şeyler söyledi.
Ancak şimdilik onlar ben de kalsın.
Bugünün güçlüleri de şu uyarıma kulak kabartsın.
Bugün güçlü oldukları için kendilerine tapıp başkalarını hainlikle suçlayanlar, yarın öbür gün güçten düştüklerinde kendilerine ilk hainlik edeceklerdir!
En hainlerin en güce tapıcılar içinden çıktığı iyi bilinmelidir!