Alice Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden Tim Burton’un 2010’da çevirdiği filmin devamı niteliğinde. Ünlü sinemacı bu sefer yönetmen koltuğunda değil. Ama Johnny Depp, Anne Hathaway, Mia Wasikowska’lı kadrosu korunmuş...
Disney’den Alice Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden filminde Lewis Carroll’un sevilen hikâyeleriyle unutulmaz karakterlerinin yeni maceraları anlatılıyor. Alice yeraltının tuhaf dünyasına dönüyor ve Çılgın Şapkacı’yı kurtarmak için zamanda yolculuk ediyor. Tim Burton tarafından yönetilen ve 2010’da beyazperdede gösterime giren serinin ikinci filmini James Bobin çekti. Filmin senaryosu Linda Woolverton tarafından yazıldı ve filmde Lewis Carroll tarafından yazılan karakterler yer alıyor. Bu sefer Tim Burton yapımcı koltuğunda. Alice Harikalar Diyarında: Aynanın İçinden filminde Johnny Depp, Anne Hathaway, Mia Wasikowska ve Helena Bonham Carter’ı bir araya geliyor. Filme giren yeni karakterler de var: Çılgın
Şapkacı’nın babası Zanik Hightopp’u canlandıran Rhys Ifans ve yarı insan yarı saat, garip bir yaratık olan Zamanın kendisi Sacha Baron Cohen tarafından oynanıyor. Hikayeyi kısaca özetlersek, Alice Kingsleigh (Wasikowska) son birkaç yılını babasının adımlarını takip ederek geçiriyor ve açık denizlere seyahat ediyor. Londra’ya dönüş yolunda sihirli bir aynayla karşılaşıyor ve yeraltının fantastik dünyasına dönerek arkadaşları Beyaz Tavşan (Sheen), Absolem (Rickman), Cheshire Kedisi (Fry) ve Çılgın Şapkacı’yla (Depp) karşılaşıyor. Şapkacı büyüklüğünü kaybettiği için Mirana (Hathaway) Alice’i zamana hükmeden Büyük Saat’in odasındaki Renkküreyi ödünç almaya gönderiyor. Geçmişe giden Alice, hayatlarının farklı dönemle
rindeki dostları ve düşmanlarıyla karşılaşıyor ve zaman dolmadan önce Şapkacı’yı kurtarmak için amansız bir mücadeleye giriyor.
Çocuk romanı mı dediniz
Alice Harikalar Diyarında çocuk kitabı gibi görünse de yetişkinlere de hitap eden bir yapısı var. Romanın ilk film uyarlaması, 1903’te Cecil Hepworth tarafından sessiz film olarak yapılmış. Yazının devamında bu çekilen filmleri kısaca hatırlatacağız. Ama romanın etkisi sinema dünyasına bu filmlerle kısıtlı kalmamış. Hikayenin etkilediği ve içinde göndermeler olan birçok film de var, örneğin Matrix’te “follow the white rabbit” olayı.
Birçok göndermeyle Resident Evil’i de saymalıyız bu filmler arasında. Peki Alice Harikalar Diyarı’nda niye bu kadar etki etti sinemaya ve edebiyata. Herşeyden önce bir çocuğun yaratıcı dünyasından büyüklerin vahşi hayatına dair çok keskin saptamaları var filmin. Hani neredeyse bir çocuk romanından daha çok büyüklerin bakmaya korktuğu gizemli ayna gibi. Tabii muhteşem bir görsellikte cabası. Lewiss Carroll’un 1865’te romanı yazdığını düşünürsek kalıcı eser olma kavramının tam da örneği olduğunu söylemeliyiz. Günümüzde bilimkurgunun en önemli konularından biri de bilindiği gibi paralel evrenler. Alice Harikalar Diyarında edebiyat dünyasında belki de ilk paralel evren kavramını kullanan romandır.
Öykünün yapısı gereği çok karakterli olması ve yeni karakterlerle yeni öyküleri eklemlemeye müsait olması filmin tekrarlarının yapılmasını kolaylaştırmakta. Sağlam bir temel öykü etrafında dönemin değişen bütün enerjilerini hikayeye ekleyebiliyor. Günümüzün sinemacıları için bulunmaz kaftan tabii. Hele bir de Tim Burton gibi çarpıcı görseller üzerine bir dünya oluşturma ustasıysanız işte o zaman farklı bir film çıkıyor. 2010 yılındaki filmle ilgili birçok değişik eleştiri yapılmıştı. Ben filmi sevenlerdendim. Pastel renkler öykünün biraz önüne geçse de bir Tim Burton filmi seyretmenin zevkini alabilmiştim. Bu seferki bir dahinin imzasını taşımasa da onun gölgesinin altında yapıldığı bir gerçek.
Alice’in sinemanın büyülü dünyasındaki 65 yıllık macerası
Geçen sene Alice Harikalar Diyarında 150 yaşına girmişti ve romanın sinemada karşımıza çıkmaya devam edeceğini söyleyebiliriz. Önceki denemeleri de bir hatırlayalım:
1951
Walt Disney uyarlaması animasyon Alice Harikalar Diyarında dediğimizde aklımıza gelen ikon olmuştur. Alice karakterini Kathryn Beaumont seslendiriyordu. Mad Hatter ise Ed Wynn idi. Televizyonda çok yayınlandı ve bizi Alice ile tanıştıran belki de ilk görüntüler bunlar oldu.
1972
Müzikal bir uyarlama olan film 1973’te BAFTA en iyi kostüm tasarım ödülüne layık görüldü. Filmde Alice’yi Fiona Fullerton oynadı. Yönetmen ise William Sterling. Çok başarılı bir uyarlama olarak anılmasa da o yıllar için değişik bir denemeydi.
1985
İki bölümlük bir tv dizisi olan bu uyarlama 80’li yılların film atmosferlerini temsil ettiğini söyleyebileceğimiz, çok keyifli bir film. Harry Harris’in yönettiği dizi filmde Alice’yi Natalie Gregory canlandırırken ona Red Buttons, Jayne Meadows gibi isimler eşlik ediyor bu macerada.
1998
Kate Beckinsale ve Steve Coogan başrollerde. TV filmi olmasına rağmen, devam romanının en iyi adaptasyonu olarak anılır.
1999
Nick Willing imzalı bu filmde Alice’i Tina Majorino canlandırdı. Yapımın dört dalda Emmy ödülü var.
2010
Film 17 yaşındaki Alice’in sosyeteye tanıtım partisinde beyaz bir tavşanı takip ederek kendini harikalar diyarında bulmasıyla başlıyor. Harikalar Diyarı’nda Alice’i karşılayanlar arasında koskocaman şapkasıyla Mad Hatter karakterini canlandıran Johnny Depp de mevcut. Bu yapımda Johnny Depp ve Tim Burton yedinci kez bir araya geliyorlar. Yine Tim Burton’ın ayrılmaz oyuncu ekibinden, aynı zamanda eşi olan Helena Bonham Carter’da hortlak suratlı Kırmızı Kraliçeyi canlandırıyor. Sürpriz olarak ise oyuncu kadrosunda 2009 Oscar ödül töreninde En iyi Kadın Oyuncu Oscar’ına aday gösterilen Anna Hataway var. Yapım, 83’üncü Akademi Ödülleri’nde en iyi sanat yönetimi ve en iyi kostüm tasarım ödülüne layık görüldü.